Burak ve Olcan nefes kesti

A -
A +

Trabzonspor, Karabükspor yarasını Eskişehirspor galibiyetiyle sardı. Karabükspor karşısında alınan yenilgiden sonra Trabzonspor'un çok kısa zamanda böyle güçlü bir takım karşısına bu denli motive olarak çıkmasında sayısız etken vardı. Trabzonspor'un Karabük maçını nasıl ki bir teknik hata sonunda kaybetiyse, Eskişehirspor maçını da teknik heyetin doğruyu görmesiyle kazandı! Şenol Güneş'in Karabük karşısına, son haftaların en formda oyuncusu Halilsiz çıkması yenilginin etkenlerinden biriydi. Nitekim Eskişehirspor maçında Halil'li on bir bunu ispatlar gibiydi. Eskişehirspor maçının kazanılmasında diğer bir önemli etken de rakibin 10 kişi kalması ve Burak-Olcan işbirliğinin muhteşem işleyişiydi. Burak, sezon başından beri bu karşılaşmada da yapacağı en iyi işleri yaptı; bir attı bir de attırdı, Olcan ise bu takımın beyni olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Mükemmel oynadı ve jeneriklik bir gol attı. Trabzonspor'un en büyük sıkıntısı, kadro yetmezliği... Güneş, Sercan gibi bir yeteneği takıma monte ederek bir az olsun bu sıkıntıyı aşabilir diye düşünüyorum. Türk basketbolunda bir ilk Türk basketbolu bir ilki Efes-Galatasaray maçıyla gerçekleştirdi. G.Saray ve Efes'in Avrupa çeyrek finalinde karşı karşıya gelmesi, basketbolumuz kadar Türk sporu için de tarihi bir olaydı. Öncelikle bu iki kulübümüzü kutlamak gerekir. Bu maçlar sonunda bir takımımız elenecek ama kazanan Türk basketbolu olacak. Bizler kendimizi futbola vermişiz, etrafımızdaki gerçek başarıları görmek istemiyoruz. Örneğin, Galatasaray'ın Sandalyeli Basketbol Takımı, Avrupa, dünya şampiyonu oldu ama ne yazık ki spor sayfalarında lütfen yer buldu! Bu sütunlarda Galatasaray'ın aslanlarının, sporun gerçek kahramanları olduğunu en az üç kez yazdım ve yılın oyuncuları olarak gördüm. Şimdi de Efes ile Galatasaray'ın bir Avrupa kupası çeyrek finalinde karşılaşmaları, G.Saray'ın sandalyeli basketbol takımı kadar gurur duyulacak bir olaydır diyorum. El Clasico ve 58. madde! Barcelona ve Real Madrid kaldıkları yerden devam etti. İki takımın ortaya koyduğu futbol ve özellikle attıkları goller, şapka çıkaracak cinstendi. Bence bu maçta ortaya çıkan en büyük gerçek, Messi ve Ronaldo'nun, birbirinden hiçbir üstün tarafının olmadığıydı! Messi'yi futbolun on numarası görenler, Ronaldo'yu 9.5 dahi göremez! Çünkü Portekizli oyuncu, gerçekten çok büyük meziyetlere sahip. Attığı gole bakıyorum da, sanki uzaylı! Diğerleri de birbirlerinden harika! Benim üzerinde durduğum bir futbolcu daha var ki, baş tacı yapılır! Abidal'dan söz ediyorum... Brezilyalı oyuncu, çok ağır bir ameliyattan sonra kısa zamanda toparlanıp yeniden oynadığı mevkiinin en iyisi olduğunu ispatlamaya devam ediyor. Bunun yanında Alves'i de unutmamak lazım. Alves, uzun zaman akıllarda kalacak güzellikte bir gol attı. Maçta atılan goller için mükemmel kelimesi bence az kalır! Çünkü hepsi de hazırlanışı, yapılışıyla tam bir futbol gösterisiydi. Bizim futbolumuz bunları ne zaman yakalar? Bence 58. maddeyi aştığımız zaman!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.