Trabzonspor, her hafta taraftarın yüreğini ağzına getiriyor! Bu gidişle Trabzonspor'un maçlarını kalbi sağlam olanlar izleyebilecek! Diyeceksiniz ki artık iyi futbol değil, play-off için puan gerekli. Ama yine de futbolun bir temaşa zevki olduğunu düşünürsek, skorun yanında iyi futbol Trabzonspor taraftarının en tabii hakkı. Trabzonspor bence şimdiden gelecek yılın planlarını yapmaya başlamalı. Takımda tepeden tırnağa bir reform gerekli! Trabzonspor'un en kötüsü yabancıları... Trabzonspor yabancı konusunda hem şanssız hem seçimleri yanlış. Yabancı futbolcu transferini yapanlar ya bu işten hiç anlamıyor ya da kartvizite göre yapıyor! Trabzonspor yönetiminin yapacağı tek şey var, o da Olcan gibi yerli futbolcuları bulup takıma monte etmek. Böyle futbolcuları da aradığın zaman bulabilirsin! Muhammet (Gaziantep), Yasin, Soner, Hurşut (G.Birliği) Aybars (A.Gücü), Erman (Sivasspor) gibi isimleri çoğaltabiliriz. Trabzonspor özüne dönerse bence gerçekten her yer Trabzon olur! Demirören'i bekleyen sorunlar Futbol Federasyonu'nun yeni başkanı Yıldırım Demirören'i bekleyen sorunlar çığ gibi! Ancak Demirören'in bence öncelikle halletmesi gereken üç şey var! Birincisi,Türk futbolunu bu yabancı garabetinden kurtarmak. Çağımızın futbolunda, sahada, kenarda, tribünde diye bir formül kalmadı. Her şeyden önce böyle bir sistem çağ dışı! Bunu isteyenler şimdi çok pişman! Oysa ki bunun tek bir formülü var; sahada oynayabilecek kadar yabancı... Bu rakam da, bana göre 3 veya 4 olmalı. İkincisi, play-off sistemi, en az bu yabancı kontenjanı kadar Türk futboluna indirilmiş bir darbedir. Play-off futbol taraftarını tribüne çekmek yerine aksine kaçırmaktır! Bu sistem, aynı zamanda Anadolu takımlarına indirilmiş bir darbedir. Çünkü onlar için nisanda lig bitiyor ama dört büyük devam ediyor; hem de bir taraftan da maddi durumlarını güçlendiriyor! Üçüncü sorun, bu ikisi kadar çok önemli. Hiç bir Futbol Federasyonu'nun düşünemediği, futbolcuya dönük bir sorun. Türk futboluna yıllarca hizmet etmiş ama şimdi bir köşede yaşam mücadelesi veren eski futbolculara "HUZUR EVİ" açmak. Yani bu tür futbolcuların kalan hayatlarını böyle bir yerde, hiç bir maddi ve manevi sorun yaşamadan geçirmelerini sağlamak. Bunu, Demirören Federasyonu yaparsa, bence çok büyük bir hayır işi yapar. Böylece de bir ilke imza atmış olur. Şu anda bu durumda bulunan ve aklıma gelen isimler arasında Fenerbahçe'nin milli futbolcuları Erol Togay, Ahmet Erol, Trabzonspor'un eski futbolcusu İsmail. Bunları daha da çoğaltabiliriz. Şampiyonun hakkı yenecek! Ligin bitiminden sonra oynanacak play-off, Türk futbolu için büyük bir kamburdur! Şu anda 9 puan önde olan G.Saray, bu durumda play-off'a 5 puan önde başlayacak. Yani sizin anlayacağınız 4 puanı güme gidecek! Bence bu durum şampiyon olacak takıma yapılabilecek en büyük haksızlık. Bu yalnız G.Saray için değil, F.Bahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve diğer takımlar için de geçerli. Bundan önceki Futbol Federasyonu kuyuya bir taş attı, şimdi çıkar çıkarabilirsen! Eğer ligi şampiyon bitiren takım play-off'ta ipi göğüsleyemezse, bence UEFA, FIFA yolu açılır. Dört hafta sonra lig sona eriyor. Sizin anlayacağınız 4 hafta sonra ligin heyecanı da biter! Play-off denilen bu zorlama uzatma, yalnızca yayıncı kuruluşa yarıyor! Burada yayıncı kuruluşun zararını çıkarması amaçlanmış! Peki, ligde şampiyon olanın play-off'ta şampiyon olmaması durumunda uğrayacağı zararı kim karşılayacak? Bindiğimiz dalı kesiyoruz ama haberimiz yok! Beşiktaş'ta neler oluyor? Beşiktaş, Avrupa defterini iki maçta yediği 6 golle kapattı. Özellikle rövanş maçında Beşiktaş tanınmayacak kadar kötüydü. Hani derler ya perşembenin gelişi çarşambadan belli olurmuş. Ligde yaşananlar sonunda Avrupa'ya yansıdı ve Beşiktaş beklemediği bir hezimetle Avrupa'ya veda etti. Beşiktaş'ın hem ligde hem Avrupa'da birden bire bu kadar düşüş yaşamasının nedenleri neydi? Beşiktaş'ta geriye sayım, Metris'teki salıvermelerden sonra başladı. Teknik direktör Carvalhal, Tayfur Havutçu'nun futbolun başına getirilmesi ile bir anda bütün gücünü yitirdi, bir daha eski çizgisini tutturamadı. Oysa Metris öncesi Beşiktaş sahada çok iyi yönetiliyordu. Bu yetmiyormuş gibi bir de Demirören'in başkanlıktan zamansız ayrılması Beşiktaş'ı maddi açıdan büyük zora soktu. Son olayda ise Quaresma'nın, Carvalhal'a ayakkabı fırlatması, Tayfur Havutçu'nun da Portekizli oyuncuya sahip çıkması, her şeye tuz biber ekti. Beşiktaş'ın, bundan sonra toparlanması zaman alacak! Bunun için de çok güçlü bir başkan ve yönetim gerekiyor.