Trabzonspor soru işareti!

Trabzonspor, ligin daha başı olmasına rağmen her taraftan SOS veriyor! Avrupa Kupası'nda çok farklı görmeye alıştığımız geçen sezondaki takımın yerinde, bu sezon yeller esiyor! Bu sütunlarda çoğu kez Trabzonspor'un yabancılarından söz ediyorum. Yönetimin aklı fikri ise geçen yılın lig şampiyonluğu kupasında... İyi hoş da, biraz da takımın eksikleriyle ilgilenmek gerekmez mi? Nerede bu takımın golcüsü? Orta saha ve geri dörtlü evlere şenlik! Videoton karşısında en iyi yabancı, sezon başında gözden çıkarılan Alanzinho ise varın diğer yabancıları siz düşünün! Trabzonspor'da bazı yöneticiler, popülizmi bırakıp gerçekleri görmeli! Karabükspor karşısında Volkan'ın dışında iyi oynayan futbolcuya göstermek zor! Volkan'ın yanında iyi oynayan, daha doğrusu oynamaya çalışan, sakatlanıncaya kadar Soner ve her şeye rağmen Olcan'dı. Şenol Güneş'e hak vermiyor değilim; elindeki malzeme bu; bu da, Karabükspor maçında santrfor Vittek oyundan çıkarılırsa Barış değil Henrique girmeliydi. Güneş 90. dakikada Brezilyalı oyuncuyu hatırladı ama iş işten geçti. Videoton karşısında Trabzonspor, Karabükspor maçından da kötü oynadı. Avrupa, Türkiye Ligi'ne benzemez, bir anda vezir de olursun rezil de! Her şeye rağmen ben, Trabzonspor'un bu kadar eksiğine rağmen Videoton'u eleyeceğine inanıyorum; yeter ki Trabzonspor gibi oynasın! >> Demirören kafa göz kırdı! Futbol Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören, Engin'e verilen11 maçlık cezanın az olduğunu söyleyerek, yine kafa göz kırdı! Yıldırım Demirören bunu hep yapıyor! Demirören'in "Fenerbahçemiz" sözleri, hâlâ unutulmadı! Hatta bu yüzden Beşiktaş Başkanlığını bırakmak zorunda kaldı! Şimdi ne olacak? Olacağı; eğer Engin'in cezası indirilmezse, bu sözler temcit pilavı gibi gündeme gelecek, birbiri ardınca demeçler yayımlanacak ve kavga ortamı oluşacak! Bu tür demeçlerin, üst düzey yöneticiler tarafından verilmesi, kimseye bir şey kazandırmaz, yalnızca ortamı gerer. Engin'e verilen cezanın az veya çok olması Futbol Federasyonu Başkanı'nın tasarrufunda değildir; ulu orta söylemesi ise hiç değildir! Bir başkan, böyle konuşursa tarafsızlığına gölge düşürür! Çünkü emrindeki Tahkim Kurulu, bu sözlerden etkilenir! Oysa ki Futbol Federasyonu'nun o kadar çok uğraşacağı ve düzelteceği şey var ki, Engin, bunların arasında "zurnanın" son deliği! >> F.Bahçe'de "Kocaman" hatalar! Fenerbahçe'ye kesin olarak transfer gerekli; ama futbolcu değil teknik direktör!.. Fenerbahçe, Elazığspor karşısında beraberliği, Spartak Moskova karşısında aldığı pisipisine yenilginin sorumlusu, teknik heyettir! Elazığspor, Spartak Moskova maçları bunun en canlı örneğini yaşandı! Bütün bunların sonunda kaybeden Kocaman değil bence hep F.Bahçe oluyor! Fenerbahçe, Elağızspor maçından sonra, SpartakMoskova karşılaşmasında da teknik hatalar diz boyuydu! Kocaman, Elazığspor karşısında ki hataları, Moskova maçında birebir ancak farklı yerlerde yaparak(!) beraberliğin hatta galibiyetin kaçmasına neden oldu. Hazırlık maçlarının vazgeçilmez adamı Baroni, kaleci hariç her mevkiinde oynayabilen M.Topuz'un, Elazığspor maçında yedek oturması, buna karşı M.Topal'ın, 58 dakika sahada kalması, sabırdan çok bir yanlışın ifadesidir. Krasic'in yedekliği ise bunlardan farklı olarak tek kelimeyle trajik- komedi bir vaka! F.Bahçe yönetimi, 10 milyon euro verdiği bir futbolcunun değil yedek, 89. dakikada oyundan alınmasına bile tahamülü olmaz! Kocaman, her iki maçta Krasic'i yedek soyundurmakla sanki yönetimin sabrını ölçüyor! Aynı şey Alex için de geçerli. En azından, Spartak Moskova karşısında beraberliği yakalamışken, Alex, oyuna alınarak skor korunabilirdi. Aykut, herkesi oyuna aldı (!) ama nedense Alex aklına gelmedi! Birde Mehmet Topal'ın, yedek kulübesini tekmeleme olayı var! Bence bu doğrudan doğruya bir aczin ifadesi! Çünkü Topal, bu tekmeleri meşin yuvarlağa atabilseydi, zaten oyunda kalırdı! Sonuç olarak; Kocaman, binmiş bir alamete, gidiyor mesleğinin bilinmeyen bir yönüne!