Trabzonspor ve yabancılar

Trabzonspor, bugün ilk lig maçına çıkarken, büyük bir haksızlık yaşıyor! Çünkü rakipleri üç büyükler gece oynarken, Trabzonspor gündüz ve üstelik sıcak bir havada oynayacak. Daha ilk haftada ligde çifte standart!.. Trabzonspor'un hazırlık maçlarına bakarsanız eksiği yok gibi. Ancak hazırlık maçları aldatıcı olabilir. Çünkü ligin havası çok başka. Trabzonspor, bazı sıkıntılar içinde bulunuyorsa, bunun en büyük nedeni, yabancı futbolcu transferinde yaşadığı plansız ve programsızlıktır. Brozek kardeşler, bunun en acı örneği! Trabzonspor üç büyükler gibi olamaz! Yani transferde seçim yaparken, alacağı futbolcunun takıma uyumu yanında, şehre de uyum göstermesine dikkat etmek zorunda! Bunun için de yabancı transferde çok düşünüp zor karar vermeli. Trabzonspor, yabancıdan çok gurbetçi ve Türkiye'de oynayan Olcan'lar, Yasin'ler, Soner'leri bulup takıma monte etmeli. Şu da unutulmamalı; taraftar, artık başarı adına haklı olarak sabırsız. Yönetim, her şeyi bir yana bırakıp, şampiyonluk konusunda somut adımlar atmak ve bunu da taraftarına hissettirmek zorundadır. >> 5 madalya dünyaya bedel! Kötü başladığımız olimpiyatlarda tarih yazdık. Özellikle atletizmde "nal toplarız" diyenler 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut'un altın ve gümüş madalyalarıyla "nal" ile "altını" ayırmış oldular! Çakır ve Alptekin, aynı zamanda, şimdiye kadar her başarıdan ardından, "tarih yazdı" başlıklarının, gerçek tarihi yazarak,"çakma"lığını gösterdi! Nevin Yanıt ise madalya alamamasına rağmen elde ettiği beşincilikle, en az Alptekin ve Bulut kadar Türk milletinin gönlünde taht kurdu. Rıza Kayalp'in bronzu,Servet Tazegül'ün altını, Nur Tatar'ın gümüşü, bizim için erişilmez bir gurur kaynağı oldu. Nevin Yanıt gibi madalya alamayan ama oynadıkları maçlarla göğsümüzü kabartan kadın basketbolcularımızın çeyrek finale kadar yükselmesi sürpriz değil büyük bir başarıdır.Voleybol Milli Takımımız ise buraya gelmeden önce, Ünal Karabıyık Federasyonu ile başlayan yenileme hareketi ve aldığı başarılı sonuçlarla Türkiye'de bu spor adına bir çığır açtı. Karabıyık, voleybol sporunu, futboldan sonra Türkiye'de ikinci sıraya taşıyan başkandır. Sonuç olarak, olimpiyatlar, Türkiye'de sporun yalnız futbol olmadığını bize gösterdi. Yeter ki bunu, yalnız futbolla yatıp kalkanlar da görebilsin! >> Avcı'ya tam destek Milli Takım, Avusturya önünde kendisine yakışmayan bir sonuç aldı. Gerçi böyle maçlar, skordan çok futbolun ön plana çıktığı bilinse de, yine de bizim için önemli olan skor! Bunu ne kadar kabul etmesek de gerçek olan bu.. Futbolumuzun en büyük sıkıntısı olarak gösterdiğimiz son vuruştaki beceriden çok bence yapılan inanılmaz basit hatalarla yenilen gollerdir. Avusturya maçında kelebek gibi uçmasına uçtuk da arı gibi sokmasını beceremedik! Abdullah Avcı'ya, en az Hiddink kadar sabır göstermeliyiz diye yazmıştım ve bu sözümün arkasındayım. Ancak bu demek değildir ki, Abdullah Avcı ve milli takım eleştirilemez! Benim gözümde Avusturya, bizden iki torba daha aşağıda! Ama futbolu çok basit oynuyor, daha doğrusu takım oyunu sergiliyor. Biz ise varsa yoksa ferdi yeteneklerle maç kazanmaya çalışıyoruz. Tabii bunun da sonu hüsran oluyor. Eğer Gökhan Gönül'den başka 70 milyon içinde bir sağbek bulamıyorsak ve Hamit'i burada oynatıyorsak bu iş bitmiş demektir! Sabri, Galatasaray'da oynamasa bile çakma sağbeklerden kıyaslanmayacak kadar iyi bir defans oyuncusu. Ama dediğim gibi ben, her şeye rağmen Abdullah Avcı'yı sabırla destekleyenlerin belki de en başında gelenlerdenim! Ancak şunu da belirtmeliyim; her şeyin nasıl bir sonu varsa bu sabrın da sonu var! Sahaya girenlere ben taraftar demiyorum, eğer bunlar taraftarsa, tribünde sağduyulu olarak maçı izleyenlere başka bir isim bulmamız gerekir!