Trabzonspor Yasin'le coşar

A -
A +

Trabzonspor yönetimini kutluyorum! Olcan'dan sonra yaptığı yapabileceği en iyi transferi Yasin ile gerçekleştirdi. Yasin, Gençlerbirliği'nde, bugüne kadar seyrettiğim nadide futbolculardan biriydi. Trabzonspor Yasin'i transfer etmekle joker mevkiinin sorununu çözmüş oldu. Geçtiğimiz sezondan itibaren, Trabzonspor yönetiminin Türkiye'de alabileceği birkaç futbolcunun başında Yasin'in geldiğini yazdım. Trabzonspor, Olcan'ın transferinden sonra en olumlu adımı, Yasin'i ve Soner'i almakla attı. Özellikle Yasin, daha hazırlık maçlarında ortaya koyduğu futbolun yanında golcülüğüyle de Trabzonspor için vazgeçilmez olacağını gösterdi. Yasin, Olcan gibi çok yönlü bir oyuncu. Kanatlarda oynadığı gibi, Türkiye'de Alex ve Galatasaraylı Necati'den sonra tek veya çift santrfor sisteminde arkada oynayabilecek en iyi oyunculardan biri. Soner için de bu söylediklerim geçerli. Olcan ve Yasin gibi futbolcular gelmesi gereken yerlere bazı şanssızlıklardan dolayı kanımca geç gelmiştir! Olcan örneği ortadadır. Olcan, Trabzonspor'da ilk yılında gösterdiği başarıyla Milli Takıma kadar yükseldi. Yasin'in de Trabzonspor'da bir Olcan olacağına inanıyorum. Çünkü Yasin'de bütün meziyetler var ve üstelik de Trabzonspor'un oyun anlayışına çok uygun bir futbolcu. Trabzonspor yönetimi "nokta" transferlerin en iyilerini Yasin ve Soner'le gerçekleştirdi. Bundan sonra sırada Gaziantepsporlu Muhammed olmalı! Bu oyuncu Trabzon'un oyun sistemine çok uygun. Trabzon yönetimi vakit geçirmeden ve Gaziantepspor'u da üzmeden yarının çok büyük bir futbolcusu olacak Muhammed'e ne yapıp yapıp Trabzonspor formasını giydirmeli! 550 yıllık sarnıçta iftar yemeği Mübarek bir ayda bulunuyoruz. Ramazan ayının en büyük özelliği iftarları... İftar, veren kadar, katılan için de büyük sevap. Çünkü Ramazan ayı sevgi, hoşgörü ve aynı zamanda paylaşım ayı. Ben, gazetecilik kimliğimin yanında, ayrıca her zaman gurur ve iftiharla söylediğim, Türkiye Gazetesi ailesinde çalışmanın verdiği büyük avantajla iftarlara davet ediliyor ve mümkün olduğu kadar bu sevaptan faydalanma adına katılıyorum. Geçtiğimiz gün, her yıl geleneksel haline gelen "Rumeli Türkleri Vakfı"nın iftar yemeğine davet edildim. İftar yemeği, çok güzel bir mekanda, Fatih'te, 550 yıllık ve bütün özelliğini korumuş tarihi bir sarnıçta verildi. Rumeli Türkleri Vakfı'nı kısaca tanıtayım. Vakfın başkanlığını Hasan İmamoğlu, Mütevelli Heyet başkanlıklarını ise Melek Aras ve Macit Şahinler yapıyor. Melek ve Macit, aynı zamanda benim ortaokuldan arkadaşlarım. Geceye Üsküp Ensar Vakfı, Makedonya Büyükelçisi Zerrin Abbas, Arnavutluk Büyükelçisi, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, Rumeli Türkler Vakfı'nın İstanbul'daki temsilcileri ile Tek Rumeli Te- levizyonu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Baykal ve çok sıyıda davetli katıldı. Bu arada bazı bakanların gönderdikleri telgraflar da iftarda bulunanlarca alkışlandı. Gece, ünlü hafızların okuduğu Kur'an-ı kerim ve sonrasında yapılan dualarla son buldu. Amrabat'ın kanı "sarı-kırmızı" akıyor! Galatasaray Amrabat'ı sonunda transfer etti! Sonunda diyorum; çünkü Kayserispor, (bütün Kayseri yönetimini kastetmiyorum) bu oyuncuyu G.Saray'a vermemek adına çok diretti ama kazanan taraf Galatasaray oldu! Amrabat'ın Galatasaray'a gelmek konusunda can attığını, hatta gerekirse bu yüzden futbolu bırakabileceğini, geçtiğimiz yıl devre arasında kendi televizyonumun canlı yayında söylediğim zaman Kayserisporlu yöneticiler satılık futbolcularının olmadığı yönünde bir açıklama yaptı! Ancak gelinen nokta, benim haklılığımı ortaya çıkardı. Amrabat'la Melo'yu, parasal olarak karşılaştırmak çok yanlış! Amrabat, Melo gibi futbolunun sonunda değil daha başında! Ayrıca Ambrabat'ı Riberi'ye benzetiyorum! En fazla üç yıl sonra Galatasaray'ın elinden uçar! Amrabat, son yıllarda gelen yabancılar arasında değişik bir karektere sahip! Her şeyden önce, karakter sahibi; G.Saray dedi ve sözünden dönmedi. Amrabat'ı kesseler kanı sarı-kırmızı akıyor! Amrabat'ı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği başından beri rengini paraya değişmemesi oldu. Hatta Faslı oyuncu, aradaki pürüzleri gidermek ve Galatasaray'a transferinin gerçekleşmesi adına cebinden para bile verdi! Ambrabat belki de bu davranışıyla bir ilke de imza attı! Şimdiye kadar cebinden para ödeyen futbolcuya rastladınız mı; bırakın rastlamayı, duydunuz mu! Egemen olayı Türkiye'de yaşanırken, bir yabancı cebinden para vererek sevdiği takıma transfer oluyor. Bence Amrabat doğuştan olmasa bile gerçek bir Galatasaraylı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.