Yüzde 85 enflasyon ne demek?

Sesli Dinle
A -
A +

Dün enflasyon rakamları açıklandı. Yüzde 85 gibi büyük bir rakam çıktı. Özellikle gıda ve enerjide bu oranlar daha yüksek. Kasım ayındayız. Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere diğer yetkililer de ocak ayından sonra inmeye başlayacak dedi... 

 

Gerçekten enflasyonun artık bir yerde durması lazım. Ocak ayından sonra inerse rahatlama başlar. Aksi takdirde bir kısır döngüye girmiş oluruz. Yani asgari ücreti yükselteyim ama sonra zamlar devam ederse bunun bir anlamı yok. Enflasyon çok başa bela bir konu. 

 

Enflasyon yüzde 85 ama vergi, harç ve cezalardaki artış yüzde 122 oldu. Bu da çelişki. Enflasyon neyse vergi, harçlardaki ceza da o olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu artışı indirme yetkisi var. Mutlaka bunu kullanacaktır. 

 

Vergi Usul Kanunu uyarınca Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, vergi ve harçlarda yeniden değerleme oranını yüzde 50 azaltma ve yüzde 50 artırma yetkisi bulunuyor. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde ise Cumhurbaşkanının artırma yetkisi yüzde 50 olmakla birlikte, indirme yetkisi yüzde 80 düzeyinde. Cezalarda ise ilan edilen yeniden değerleme oranları değiştirilemiyor. 

 

Enerji, gıda bütün dünyada artıyor. Doğru ama insanlar artık buna bakmazlar. Herkes dünyada ne olup bittiğini biliyor ve takip ediyor. Neticede cebine giren çıkana bakıyor vatandaş. 

 

Yüzde 85 enflasyon çok ciddi bir rakam. Enflasyon o ülkede her şeyin maddi değerini yitirmesi demek. Gelirin azalması demek. Paranın pul olması demek. Artık ocak ayında enflasyon düşsün. Yoksa bu hayat pahalılığı, marketlerdeki fiyatlar, uçak biletleri, ulaşım maliyetleri, okul masrafları vb. insanları çok zorluyor. 

 

Tüm bunlara rağmen iktidarın elbette kendi yaptıkları da çok önemli. Ama muhalefet de hükûmetin büyük avantajı. Hiçbir şey sunmayan, kendi içindeki çatışmaları bitiremeyen, ne yapacağı belirsiz böyle bir muhalefeti kim istemez? 

Putin’in blöfü tutmadı 

Putin elindeki kozları kullanıyor. Gaz meselesinde Avrupa’yı kündeye getirdi ama ABD bastırmaya devam ediyor. 

 

Moskova, geçen cumartesi günü Türkiye ve Birleşmiş Milletler ara buluculuğunda yapılan mutabakattan çekildiğini açıklamış ve sivil gemilerin Karadeniz'den güvenli geçişini bundan böyle garanti edemeyeceğini bildirmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin arasında dün yapılan telefon görüşmesinin ve iki ülke savunma bakanları arasındaki müzakerelerin ardından Moskova, anlaşmaya geri döndüğünü açıklamıştı. 

 

Aslında Rusya’nın bu tek taraflı kararından sonra Türkiye ve BM Ukraynalı gemilerin geçeceğinin devam edeceğini söyledi. Rusya baktı ki olmuyor anlaşmaya geri döndü. 

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Türkiye’nin çatışmadaki tarafsızlığını, Erdoğan’ın, en yoksul ülkelerin çıkarlarını karşılamaya yönelik çabalarını dikkate alarak Ukrayna topraklarından tahıl tedarikine hiçbir şekilde müdahale etmeyeceğiz. Türkiye ile iş birliğine devam edeceğiz. Ukrayna’dan insani koridorların askerî amaçlarla kullanılmayacağına dair güvence istedik. Ukrayna da Türkiye aracılığıyla böyle bir taahhütte bulundu” dedi. Rus lider, Ukrayna tarafının, vermiş olduğu garantileri ihlal etmesi hâlinde anlaşmadan çıkabilecekleri uyarısını yaptı. (Amerika’nın Sesi) 

 

Putin işlerin artık kolay olmayacağını görmeli. Son olayda blöf yaptı ama tutmadı!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.