Küçük işletmeler Türk ekonomisinin kalp ve omurgasını oluşturuyor

A -
A +
Türkiye'de 10'dan az insanın çalıştığı minik işletmeler, 50'den az insanın çalıştığı küçük işletmeler ve 250'den az insanın çalıştığı orta boy işletmeler var. Hepiniz bu işletmeleri biliyorsunuz. Küçük dükkânlar, tamirhaneler, emlakçılar, dişçiler ve doktor muayenehaneleriyle her gün yüz yüze geliyorsunuz...
İlginçtir, Türkiye'deki tüm şirketlerin yaklaşık yüzde 99.8'inde 250'den daha az insan çalışıyor. Gazetelerde sıklıkla karşılaşılan devasa şirketler ülkedeki kuruluşların çok küçük bir kısmını teşkil ediyor. Türkiye'de tüm çalışanların yaklaşık yüzde 75'i küçük şirketlerde çalışıyor. Maaşların yaklaşık yüzde 55'i bu küçük işletmeler tarafından ödeniyor. Türkiye'de katma değerin yaklaşık yüzde 55-60'ı bu küçük dükkanlar, imalathaneler ve işletmeler tarafından üretiliyor. Bu küçük şirketler ayrıca Türkiye'nin ihracatının büyümesine ciddi katkı sağlıyor...
KOBİ'lerin bu kadar önemli olması nedeniyle zor dönemlerde desteklenmeleri ve iyi zamanlarda teşvik edilmeleri gerekir. Küçük işletmeleri yönetmek hiç kolay değil... Küçük bir işletme vergisini hesaplarken büyük şirketlerdeki gibi muhasebeci ordusu bulunmaz. Yasal problemleri varsa mahkemelerde ya kendi başına uğraşır ya da küçük bir avukatlık bürosu tutar. Büyük şirketler ise en iyi ve zeki avukatları tutabilir, hatta bünyesinde çalıştırabilir...
Günü kurtarmaya çalışan küçük işletmeler için araştırma ve geliştirme yapmak çok zordur. Orta ölçekli işletmeler bunu nispeten biraz daha gerçekleştirebilir. Gerçekten büyük olan şirketler ise çok fazlasını yapabilir. Ancak Türkiye'de keşiflerin ve yenilikçiliğin kaynağı bu küçük işletmeler olabilir, çünkü bunlar rekabet ortamında her şeyin püf noktasını bulmaya çalışırlar.
Küçük işletmelerin yerel, bölgesel ve ulusal piyasalar hakkında adamakıllı bilgi edinmesi oldukça zordur. İhracat ve ithalat konularında doğru dürüst bilgi bulmaları ise daha zordur. Her nasılsa, küçük Türk şirketleri bunu büyük şirketlere göre daha iyi yapmanın yolunu buldular...
Dünya çapında küçük işletmelerin en çok şikayet ettikleri konu, işlerini geliştirmek için kredi bulma zorluğudur. Dünyanın birçok yerinde küçük işletmeler için kredi kaynağı arkadaşları ve aileleridir. Bunların bir kısmı Türkiye'de de olmaktadır...
Türkiye diğer ülkelerden, özellikle her gün iş yaptığı Almanya'dan çok şey öğrenebilir. Küçük işletmeler Alman ekonomisinin büyük bir parçasıdır. Bunlar yeniliklerin ve ihracatın en önemli kaynaklarından biridir. Bu şirketlerin bazıları taşeronluk ve danışmanlık hizmetleri, parça tedariki ve yeni fikirler yoluyla Almanya'da daha büyük, daha iyi bilinen şirketlerin başarılarının arkasında itici güç olmaktadır...
Elbette Almanya'nın küçük işletme sistemi mükemmel değil. Ama Türkiye, dünyadaki küçük işletmeler sistemlerindeki iyi fikirleri toparlayarak, kötü olanları eleyerek bunları bir araya getirebilir. Bunu yapmaya kesinlikle değer. Türk ekonomisinin kalbi ve omurgasında bu küçük firmalar bulunmaktadır. Ülkenin, insanların (çoğunluk bu işletmelerde çalışıyor) iyiliği için ve Türkiye'nin geleceği için bu işletmeleri sağlıklı ve güçlü tutmak gerekir.
Bir daha küçük işletme sahibi ya da çalışanı olan birine rastlarsanız, onlara Türk ekonomisi ve insanına katkılarından dolayı teşekkür edin. Kendileri bilse de, bilmese de, bunlar önemli insanlardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.