Acaba nasıl bir ramazan ekranı?!.

On bir ayın sultanı, ramazan-ı şerifiniz hayırlı-uğurlu ola!... Evinize, ailenize ve işinize, dirlik-düzenlik, sağlık ve afiyetler getire!... Bakalım bu sene TV kanalları bu mübarek ayı idrâk edecek olan seyircileri için neler hazırlamışlar?!... Çünkü bu yıla kadar kanalların geneline baktığımızda -ramazanın ruhuna uygun- huzur ve keyifle seyrederek etkileneceğimiz türden yayın ve yapımların gerçekleştirildiğinden söz etmek pek doğru olmaz. Gerek iftar gerekse sahur vakitlerinde yapımcılar, genellikle hep aynı yüzleri, aynı konuşmacıları ve aynı tarz yapımları ekrana taşıyıp durdular. Umarız bu sene -birkaç tane de olsa- çok daha farklı, özgün ve içeriği çok daha zengin ve etkileyici ramazan programlarını takip etme imkânını elde ederiz. "Yaptık, oldu" tarzı geçiştirmeli ve sıradan yapımlar kimseye bir fayda getirmez. Sadece geçmişe özlem duyularak, günümüz şartlarıyla harmanlanmadan ekrana gelen yapımların da ruhu olmaz. Mahâret, geçmişle günümüzü bütünleştirmek, mânâlandırmak ve bu tarzdaki yapımları, içeriği zengin ve güzel bir üslûpla seyirciye ikrâm etmektir. İnsanlar bir sanat eserini, bazen farklı kişilerin farklı yorumlarıyla görme, işitme ya da algılama ihtiyacını duyarlar. O hâlde çağımızın ve özellikle günümüzün TV yayıncılığındaki imkânlar ve tercihlerden niçin yeterince faydalanamıyoruz?... Özellikle ramazan ayı gelince, nedense hep aynı format ve prototipte hazırlanmış yapımları seyircilere yutturmada pek başarılı olundu bugüne kadar. Ümit ederiz ki bundan sonrası böyle olmaz!.... Mübarek ramazan-ı şerîfinizi tekrar tebrik eder, huzurlu ve keyifli seyirler dilerim...