Muhabbet "nostalji" mi oldu?!.

A -
A +

Hava sıcaklıklarının yurt genelinde beş ilâ on derece düşmesiyle birlikte, sonbahar kendini göstererek yaz mevsiminin sona erdiğini böylece îlân etmiş oldu. Radyo ve TV kanalları için sonbahar, aynı zamanda yeni yayın dönemi demektir. Aslında TV seyircisi için yeni ya da eski yayın dönemi diye bir şey kalmadı. Çünkü ortada tuhaf bir gerçek var; ülkemizde 300 civarında TV, 2000 kadar da radyo kanalının yayın yapması sonucu millet geceli gündüzlü özellikle işten arta kalan vaktini TV karşısında geçiriyor. Üstelik hâlâ "zap"layarak, oradan oraya zıplayarak; tükenircesine, uyuklarcasına... Ülkemizin her yöresinde TV izleyen ve radyo dinleyenler için çok ciddi bir anket yapmanın zamanı geldi de geçiyor artık. Bunu RTÜK mü, yoksa başka ciddi bir kurum mu üstlenir bilemem ama son dikkâte şâyan bir TV seyretme müptelalığı başladı; güzel ülkemizin yurdum insanında. TV kanallarının genel yayın, yapım, haber ve programlarında ciddi anlamda bir yozlaşma mı var, yoksa ülke genelinde insanlar arası iletişimde bir boşluk mu?!. Hangisi hangisini yansıtıyor?!. Gerçek hangisi?!. İnsanlar farkında olmadan TV kanalları aracılığıyla izledikleri yapımlarda kendi gerçeklerini mi görüyor, yoksa bu gerçekler abartılıyor mu?!. İşte tüm bu ve benzeri soruların has cevapları için buyurun, yurt genelinde ciddi bir genel anket çalışmasına da sonuçları hep birlikte değerlendirelim!.. "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!" Kime sorsam, kiminle konuşsam bir kişinin dahi TV programlarından hoşnut olduğunu duymadım. Peki bu kadar reklâm, bu kadar dizi ve -güyâ- yarışma programlarını kimler izliyor?!. Ben çıkamadım işin içinden. Bir fikri olan var mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.