On bir ayın sultanını geride bırakmanın manevi hazzını yaşarken, böylece güzelim Ramazan Bayramı'na giriyoruz!... Bu arada Ramazan bayramını fırsat bilip henüz Ege ve Akdeniz bölgelerimizde devam eden yaz mevsimini değerlendirmek için -her bayramda olduğu gibi dört gün bile olsa- kaçamak yapanlar da olacak elbette. Eğlence ve dinlence dünyası küresel kriz ve hele hele bayram seyran tanımıyor. Bundan böyle yaz aylarına denk gelen ve gelecek olan ramazan aylarında anlaşılan o ki, kimileri oruçlarını tutacak, kimileri de keyfini çatacak; tercihler dünyasında yaşadığımıza göre... Bir ay boyunca bazı TV kanallarında "vur patlasın, çal oynasın" misâli çeşitli programlardan ve özellikle 'paparazzi' yapımlarından, mübarek ramazan ayını iplemeyenleri, ekran aracılığıyla yeterince izleme imkânını bulduk. Bakın, bayram günlerinde de, aynı klişeleşmiş yayıncılık anlayışını göreceksiniz; birkaç yasak savma kabîlinden fakir fukarayla sohbetler, evlere ziyaretler, güya gönül almak için verilen hediyelerin reyting amaçlı yayınlanan duygu sömürüleriyle dolu kareler, alışılagelmiş sıradan eğlence programları ve her zamanki gibi "kim, kiminle bayramı nerede ve nasıl geçirdi" tarzındaki bayatlamış magazin programları!... Mübarek Ramazan ayını sıradan yapımlarla dolduranların, şimdi de ramazan bayramına dair yine sıradan yayıncılık ve programcılık anlayışını da şaşırmadan izletmeye alıştırdılar bizleri çünkü!... Her neyse... Hiç olmazsa mübarek ramazan ayını idrâk etmiş olan bir büyük çoğunluk İnşallah ağız tadıyla bir güzel bayramı hep birlikte geçirme imkânına sahip olur!... Bu vesileyle Ramazan Bayram'ınızı, en içten duygularımla tebrik eder, nice on bir ayın sultanlarına ve bayramlarına, sağlık, huzur ve afiyetlerle tekrar vasıl olmamızı temenni ederim, değerli okurlarım!!...