Birgül Hanım, siyasetin Semih Kaya'sıdır...

Galatasaraylı Semih Kaya'nın derbi maçındaki nezaketi siyasette olsa...
Sorunlar nasıl rahat çözülür...   
Siyasete müdahale olmaz.
Olursa da kimse yüzüne dönüp bakmazdı...
Ne yaptı Semih?..
Beşiktaş maçında takımının lehine verilen kararı, doğrusunu söyleyerek iptal ettirdi.
Sonucunu düşünmeden.
CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in davranışı da Galatarasaylı Semih'ten aşağı kalır değil.
Güler, lideri Kılıçdaroğlu'na kızdı.
CHP liderinin, Başbakan ve oğluna ait olduğu öne sürülen ses kaydını grup salonunda dinletmesine tepki gösterdi.
"Gizlice dinleme yapanların kasetlerine itibar etmiyorum" deyiverdi.
"Montajdır, değildir" diye sorgulamadı.
Bizce Birgül Ayman Güler bir Semih Kaya'dır.
Fair siyaset yapmıştır.
Sadece o mu?
Hükümetle yıldızı bir türlü barışmayan gazeteciler Ayşenur Arslan ve Mehmet Faraç da...
Onlar da bu tapeyi anlamsız bulduklarını dile getirdiler.
"Fair" gazetecilik yaptılar.
Olaya bir de tersten bakalım.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu iddialar ortaya çıktığında deseydi ki:
"Bu tapeleri elimizin tersiyle itiyoruz. Başkası gizli kayıtları kullansa da, biz kullanmayız."
Şayet bunu deseydi...
Ne olurdu?
Bizce büyük puan alırdı.
AK Parti seçmeninin bir kısmını tarafına çekerdi.
Ama öyle yapmadı.
Tamam, bazı CHP'liler "Başbakan da Baykal'ın kasetini seçim meydanlarında kullandı" diyor.
Ama  Erdoğan yanlış yaptıysa.
Başka yanlışla karşılık vermek bir itiraf olmuyor mu?
Üstelik Başbakan hiçbir grup toplantısında Baykal'ın görüntülerini yayınlatmadı.
Kaydın ayrıntılarını anlatmadı.
Ama bizce, keşke Erdoğan da o kasetten hiç bahsetmeseydi.
Sonuç olarak.
Hiçbir şey için geç değil.
Artık "Fair Siyaset" zamanı.
Gizli kulaklara prim verilmemeli.
Madem futbolla başladık futbolla bitirelim.
Chelsea futbolcusu Terry, Galatasaray maçında ne yaptı?
Tesadüfen eline gelen ikinci topu dışarı değil de, oyun sahasına attı.
Galatasaray'ın atağını haksız biçimde kesti.
Belki de Burak'ın golünü önledi.
"Futbol hayattır" dersini tersinden verdi.
Bizce artık siyasetçinin önünde iki yol var.
Ya John Terry olacak, ya Semih Kaya.
Üstelik siyaset futbol gibi de değil.
Gönüllerin şampiyonu, sahada kaybetmez.
Bunu kimse unutmamalı.