Uzun süredir devam eden Galatasaray, Türkiye Futbol Federasyonu ve Fatih Terim arasındaki kriz, önceki gün sonuca bağlandı. Yaşanan süreçte popülist söylem dışında, kamuoyuna bilgi vermeyen taraflar ülkeyi meşgul etmeye devam ediyor.
Bu ülkedeki en büyük sorunun ahlâk olduğunu özellikle söylemek istedim. Camialar ve oluşabilecek algılar üzerinden geliştirilmiş düzen için herkes elinden gelen gayreti gösteriyor ve ne yazık ki hiç kimse işin gerçeğiyle ilgilenmiyor.
Kısacası herkes eteğinde taş biriktirmeye devam ediyor!
Başka teknik adam yok muydu?
Sayın Yıldırım Demirören'in A Milli Takım'ın başına Fatih Terim'i getirmek istemesi ne kadar etik dışıysa, Fatih Terim'in de bu teklifi (emir veya rica dahi olsa) kabul etmesi bir o kadar yanlıştır. Galatasaray Yönetimi, Futbol Federasyonu ve Fatih Terim arasında geçen bilinmezliklerden ziyade, yapılan teklif karşısında Fatih Hoca'nın yaptığı en büyük yanlış, diğer meslektaşlarını (Şenol Güneş, Mustafa Denizli) adres olarak göstermemesidir.
Federasyon Başkanı da şuna dikkat etmeliydi. Madem A Milli Takım'ın başına getireceğiniz teknik direktörü birilerine sorma ihtiyacı duyuyorsunuz. O zaman ülke futboluna hizmet etmiş ve ömrünün büyük kısmını saha içinde geçirmiş kişilere neden gitmediniz?
Evet, herkes gibi benim kanaatim de ülkenin en başarılı teknik direktörü Fatih Terim'dir. Bunda şüphe yok.
Fakat başarı her şey için yeterli mi?
G.Saray yine en büyük favori!
Galatasaray, tahminlerin aksine gelecek teknik adam kim olursa olsun, bence şampiyonluğun bir numaralı adayıdır.
Çünkü sarı-kırmızılı takımın kadro kalitesi şu anda ligimizin çok üzerinde... En önemli mihenk taşı da Didier Drogba... Fildişili oyuncu sakatlanmadığı ve sahada liderliğini sürdürdüğü sürece Galatasaray şampiyonluğun en güçlü adayıdır. Drogba'sız bir Galatasaray ise bu yarışta çok zorlanacaktır.
Galatasaray'ın başına gelecek yeni teknik direktörün yapması gereken tek şey ise takım içindeki sevgiyi ve birlikte hareket edebilme duygusunu geliştirmek olmalıdır.