Açlık grevleri, anaların feryadı

Bir yıla yakındır Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin kalkması ve şartların iyileştirilmesi bahanesiyle 58 hapishanede 700'e yakın tutuklu ve mahkum açlık grevi yapmaktadır. Bugün 29 Ekim 2012, yani Cumhuriyetin kuruluşundan bu güne 89 yıl geçmiş. Bunun 27 yılını tek parti dönemi sayalım, 62 yılı Demokrasi denemesi. 62 yıla, 2 darbe, 2 muhtıra, 1 postmodern darbe sığdırmışız. Rejim, İnsan hakları, Hukuk ve Tam Demokrasi normlarına bir türlü ulaşamadığından tek parti dönemi ya da demokrasi dönemleri olsun bütünüyle Cumhuriyet dönemi hep tartışılmıştır. Doğu ve Geneydoğu bölgelerinde bu tartışmalar çok farklı gerekçelerle tarih içerisinde rejime karşı kalkışmalar şeklinde tezahür etmiştir. PKK'nın kuruluş bahanesi budur. Kurucu iradenin, karar veren siyasal temsilcileri, kuruluş döneminin Devlete hakim ruhu ve aklı CHP'dir. O günün şartları içerisinde tek parti anlayışıyla olayların pek çoğunu hukuk dışı usullerle ve kanla bastırmıştır. Ben yaptım oldu düşüncesiyle insanlar asılmış-kesilmiş ya da kanunsuz biçimde susturulmuştur. Sen yaptın oldu mu? Olmadı. Konuşma dedin sustu mu? Susmadı. Vicdanları bastırdın, inancını kazıyabildin mi? Kazıyamadın. Astın kestin bitti mi? Bitmedi. Demekki bu yöntemler çözüm değil.. Yaşananlara rağmen bu millet, dünyanın hiçbir milletinde görülmeyecek bir şuurla, asil bir duruş sergileyerek, dinine olan bağlılığı, engin kültürü, tevekkül ve yüksek karakteri ile bütün iç ve dış kışkırtmalara ve provokasyonlara rağmen asla bölünmedi. Bu gün de bölünmeyecektir. Merhum Özal'dan buyana insanımızın, birinci sınıf bir demokrasiye, insan haklarına, ekonomik imkanlara kavuşması, geçmişin yaralarının sarılması için ara ara kesintiye uğrasa da önemli değişimler hayata geçirilirken bir çok tabular yıkılmaktadır. AK Partı iktidarı, iç ve dış provokasyonlarla engellenmez, kendi içinde fitneye uğramaz, yeni Anayasa çalışmalarını neticelendirir, doğru zamanda doğru insanlarla ,"HABURA" benzemeden, Oslo süreci içeriği yeniden gözden geçirilerek daha gerçekçi, şeffaf ve muhalefeti de sürece dahil ederse; tarihsel birikime sahip pek çok olumsuz meseleyi çözecektir. Değişim ve dönüşüm durmamalı. Terör örgütü; son zamanlarda gücünü kaybetmektedir. Çatal kazık batmaz misali KANDİL-İMRALI iki başlılığı nedeniyle paniklemiştir. Bu iyiye gidişi engellemek için şehit cenazeleriyle, hapishanelerdeki mahkumları açlık grevlerine zorlayarak bu yolu cesetlerle tıkamak istiyorlar. Bütün senaryoları devreye sokuyorlar. Açlık grevine yatırdıkları kişilerin babaları anaları feryat ediyor. Öcalan kendisi, BDP, MV ve TV bülbülleri siz yatın ölüme diyorlar. Bizim çocuklarımızı ölüme gönderiyorsunuz bir de utanmadan onlar bedenlerini barış için ölüme yatırdılar diyorsunuz. Bir de siz bedenlerinizi ölüme yatırın diyorlar. Duyan yok. Feryatları duyun, vicdanınız varsa anaları ağlatmayın.