ABD'nin densizliği

A -
A +

Oğul Bush, ABD başkanlık koltuğuna oturur oturmaz, babasının bıraktığı yerden başladı. İslam âleminde ve özellikle Arap âleminde bu dağınıklılık ve başıboşluk hüküm sürdüğü müddetçe, daha uzun süre, dünyadaki şer ve süper güçlerin oyuncağı olmaya devam ederler! Saddam Hüseyin'in on sene önceki delice bir tavrı, başta Irak halkı olmak üzere, bütün bölge halklarına neye mal olduğu ortadadır. Suudi Arabistan ve diğer zengin Körfez ülkeleri, o günden beri varlarını yoklarını ABD ve Batı için seferber etmişlerdir. Ellerindeki petrolün, ABD ve Batı adına bekçiliği bile kendilerine çok görülmüş; bu vazife de ABD ve Batılılarca üstlenilmiştir. Artık, o zengin ve burunlarından kıl aldırmayan Araplar, kendi mallarının ABD ve Batı adına hamallığını yapmaktadırlar! Bugün itibariyle Araplara oynanan oyunu, aynı Araplar dün, velinimetleri olan Osmanlı Türk'üne oynamışlardı. Sözde bağımsız, bağlantısız, hür ve müstakil olacaklardı! Birlikte rahmet, ayrılıkta azab-ı ilahi vardır hikmeti tecelli etmektedir. Bölük pörçük olmuş bir Arap ve İslam dünyası... Ne ABD'nin ve Batı'nın yanında yer alanlar, ne de bunların karşısında bulunanlar rahat ve huzur yüzü görebiliyor. Yalnız, gücü ve kuvveti elinde bulunduran ABD ve Batılıların hesap edemedikleri bir şey var. Artık her şey güç ve kuvvetle halledilemiyor. Bugün dünyanın geldiği nokta itibariyle, güç ve kuvvetle bir yere kadar gidilebiliyor. İşte; asıl, güç ve kuvvetin halledemediği meseleleri iyi hesap etmek lazım! ABD, her aklına estiğinde Irak'ı bombalamakla ne yaptığını sanıyor? ABD'nin bu densizlikleri, bölge halklarının nefretini kazanmaktan ve Saddam'ın gücünü artırmaktan öte ne mana ifade ediyor? Beş-on sivili yaralayıp öldürmekle, birkaç tesisi imha etmekle nereye varmak istiyorlar? Başta bölge ülkelerine ve dünyaya gözdağı ise, bunun tutmadığı, büyük Körfez Harekatıyla belli iken, bu yanlışta ısrar niye? Belli ki, ABD ve Batı'nın hedefi Saddam değil; zira, böyle bir niyetleri olsaydı, Körfez Harekatında kapana kıstırdıkları avlarını terk edip gitmezlerdi! Şamar oğlanı olarak addettikleri Saddam'ı da, ikide bir te'dibe yeltenmeleri, kendilerini gülünç, Saddam'ı ise güçlü kılıyor! Orta Doğu'nun dengeleri, öylesine hassas ve karmaşık bir haldedir ki, bu dengeleri, yalnızca silah gücü ile temin etmenin imkan ve ihtimali yoktur. Bu hali anlamaktan aciz olan ABD ve Batılılara, bilen birilerinin anlatması lazım. Bu bilen de Türkiye'den başkası değildir. Ama, görüldüğü şekliyle Türkiye, harekattan dahi haberdar edilmiyor. O vakit de durum, hem ABD ve müttefikleri için ve hem de Türkiye için vahim demektir. Zira, görünen o ki, ABD ve Batı'nın niyeti üzüm yemek olmayıp, bağcıyı dövmektir!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.