FETÖ-PKK iş birliği!

FETÖ silahlı terör örgütünün, ülkemizin hemen her kurum ve kuruluşunun kılcallarına değin nüfuz ettiğini görünce; özellikle 1980 İhtilali’nden sonra; her çeşit terörle yapılan sözde mücadelelerin havanda su dövmekten ibaret olduğunu anlamış olduk!

40 bin insanımızla beraber; yüz milyarlarca doları bulan ülkemizin kaynaklarını boş yere heba etmişiz! Daha doğrusu, terörle mücadele ettiğimizi sanmışız. Tıpkı; dışarıda terör destekçisi ülkeleri dostumuz ve müttefikimiz zannetmemiz gibi!..

Yani; içeride, devleti kendisini insan yerine koymuyor; dışarıda da, devleti devlet yerine konmuyor! Daha düne kadar; devletimize, devlet adamlarımıza nasıl davranıldığını; bundan da vahimi; bizim devlet adamlarımızın muhatapları karşısında nasıl el pençe divan durduklarını içimiz sızlayarak ve kahrolarak izlerdik.

Londra Havaalanında Abdullah Gül’ün üstü aranıp, ayakkabıları çıkarılınca; çok üzülmüş ve karşı mukabelede bulunarak; İngiliz bakana da Türkiye’de aynı muameleyi reva görmüşüz. Bu mudur; siyasi saygınlık?! Reva görülen muamele reddedilip, ülkeye dönmeyi de mi akıl edemediler?

Bülent Ecevit Başbakan sıfatıyla gittiği Lüksemburg’dan para istemiş; onlar da 1 (yanlış okumadınız, yazıyla bir) milyon doları verebileceklerini söylemiş ama bu sözlerinden de caymışlardı.

İçerisi ile dışarısı; tencere-kapak misali; ülkemizi düşürdükleri durumu görüyor musunuz?

Kıbrıs Barış Harekâtında; ABD, askerimizin kullandığı M1 piyade tüfeğini, NATO menşeli diye kullanamayacağımızı ihtar ve bilahare de silah ambargosunu dayattı. Bir musibet bin nasihatten yeğdir ama adam olana!

Bu olaydan tam 40 sene sonra; ancak, bir adam bulduk da, askerimizin eline Türk yapımı piyade tüfeğini verebildik! Üstelik bu silah, NATO standartlarının da üstünde..

(Kara ordusu) Ordu merkezindeki komutan FETÖ’cü, Kolordu, Tümen, Tugay komutanları FETÖ’cü; (Hava ordusu) Merkez komutanı FETÖ’cü, Üs komutanı FETÖ’cü, pilot FETÖ’cü… Şairin belirttiği üzere; "Böyle gecenin hayır umulur mu sabahında?!"

Ne hayrı görmesi?! Seneler senesi, dağı-taşı bombalayarak ve tek bir hedef olsun isabet ettirmeyerek; "SALİMEN ÜSLERİMİZE DÖNDÜK!"

FETÖ-PKK iş birliğini görünce hayretlere düşüyoruz. Bütün bu şer örgütlerin iplerini ellerinde tutan; çoğu dost ve müttefikimiz olan ülkeler de bizim hayretimize hayret ediyor!

Zavallı vatandaş, devletinin vaatlerine inanarak; Güneydoğu’ya gidiyor; orada fabrika kuruyor. Yüzlerce kişiyi istihdam edip, onlara iş sahası açıyor. PKK militanları gelip haraç istiyorlar; polise, savcıya ve vilayete gidip şikâyet ediyor.

Emniyet Müdürü FETÖ’cü, savcı FETÖ’cü, vali FETÖ’cü!..

Fabrikayı kilitleyip, oradan kaçıyor; canını zor kurtararak, batıdaki bir il'e sığınıyor.

Düne kadar, Türkiye bağırsaklarını temizliyordu; bugün gördük ki, bağırsaklar tümüyle çürümüş!

Atalarımızın tespiti ne güzel: "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!"