Hükümetin 2005 karnesi

AK Parti hükümetinin iktidarında üç seneyi geride bıraktık. Başbakan, iş başına geldiklerinde; üç yıllık bir onarımdan bahsetmişlerdi. Çok şükür bu üç yıllık süreyi kazasız belasız atlattık... Hükümet IMF ile yapılan anlaşmalara özenle dikkat ederek; bozulmuş olan makro ekonomik dengeleri düzeltti. Bunları, hiç kimse görmezlikten gelemez. Enflasyonda, hedef addedilen sekiz rakamı bile aşılarak yedili rakamlara gelindi. Enflasyondaki bu tablo, dünyadaki petrol fiyatlarının üç misli artmış olmasına rağmen böyle... Bu demektir ki, aynı istikrarı sürdürdüğümüz takdirde yüzde beşlere ve hatta bunun da altına inmemiz pekala mümkün... Hakkı teslim etmek lâzım İhracatta cumhuriyet tarihinin rekorunu kırarak, kişi başına bin dolarlık (73 milyar dolar) dış satım gerçekleştirdik. İşten anlamayanlar, buna karşılık 115 milyar dolarlık ithalatı dillendirerek, ülkenin yeni bir borç batağına saplandığını ileri sürüyorlar. İthalatla ihracat arasındaki 42 milyar dolarlık fark tüketim mallarına gitmiyor ki, ülke borç batağına saplanmış olsun! İthal girdilerinin çoğu; ham madde veya yarı mamul madde olarak imalat sanayiine geliyor ve oradan ihracat kalemi olarak çıkıyor. İthalat, ara malı olarak üretime girerse, bunu borç olarak gösteremezsiniz. Geçen gün, kamu maliyecisi bir dostumla konuşuyorduk. Bana dedi ki: "... Okuldaki hocalarla hasbihal ediyoruz. Öğretim üyeleri olarak enflasyonun bu kadar kısa süre içerisinde tek haneli rakama düşürülebileceğini hayal bile edemiyorduk. Beğenelim, beğenmeyelim ama; bu iktidar bu işi başarmıştır. Adamların haklarını teslim etmemiz lâzım!.." Bakınız 2006 senesine YTL ile yani Türk parasından altı sıfır atmanın keyfiyle giriyoruz. Bırakın ekonomi derslerini, paramız dünya televizyonlarının magazin programlarında alay konusu değil miydi? Onca iktidar gelip geçti. Hiçbirisi bunu başaramadı. Başaramadıkları bir yana, yapabildikleri tek şey, paramıza yeni sıfırlar ilave etmek oldu. AK Parti iktidarı, altı sıfırı silerek, elimize kıymeti harbiyesi olan bir para verdi. Bunun gerçekleşeceğini de kimse ummuyordu. Öyle bir zihniyet ki!.. Bu seneye kadar özelleştirmenin sadece lafı edildi. Ve maalesef bir arpa boyu yol alınamadı. İlk defa bu iktidar döneminde özelleştirme kuvveden fiile çıktı. Milyar dolarlarla ifade edilen özelleştirmeler arka arkaya gerçekleşti ve gerçekleşmeye de devam ediyor. Kedi uzanamadığı ciğere murdar dermiş hesabı; bu kez de mahut çevreler, bunlar ülkeyi peşkeş çekiyor demeye başladılar. Hayatlarında taş üstüne taş koymamış bir zihniyetin karalamaktan başka bir sermayesi yok ki, onu da her fırsatta bol bol tüketiyorlar!..