Koalisyonların kötü tarafı

A -
A +

Mukadder sona doğru yelken açan üçlü koalisyon hükümetinin yegane samimi ortağı MHP'dir! MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakanlığı elinin tersiyle iterek mevcut görevine talip olmuştur. Üstelik, partileri hakkında Rahşan Ecevit'in sarfettiği onca laftan sonra! Kim ne derse desin, bu bir özveridir! Dolayısıyla; mevcut koalisyon hükümetinin 3 seneyi aşkın icraatının günahı ve eğer varsa sevabı MHP'nin omuzlarındadır! Biz ne dersek diyelim, bunu en iyi değerlendirecek olan millettir. Bizce MHP'nin en büyük hatası, şu veya bu şekilde bir koalisyonun içinde yer almak istemesidir! Zira, iktidarda olan her parti dökülüp, boyunun ölçüsünü alıyordu! Böyle bir ortamda MHP, tek başına iktidarı bekleyecekti. Çok güzel bir yükselme trendi yakalamıştı, bunu muhalefette kalarak pekiştirseydi yarınlar onundu! Şartların zorlaması ile iktidar ortağı oldu diyelim; bakanlık dağılımında hakkı olan bakanlıkları koparabilmeliydi. Mesela; İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarından birini, Milli Eğitim ve Kültür bakanlıklarından birini, ayrıca Adalet ve Maliye bakanlıklarını mutlaka almalıydı! Bu şekildeki bir ortaklıkla hükümette güçlü olabilirdi. Seçimlerde millet tarafından cezalandırılan ve barajı kıl payı geçebilen ANAP bile, bakanlık dağılımında MHP'den baskın çıkmıştır! MHP'nin elinde sadece yatırımcı ve hizmet bakanlıkları bırakılmıştır. Böyle olunca da; hükümetin siyasetinde, koalisyonun ikinci partisi olmasına rağmen, adeta bir muhalefet partisi gibi, çoğu kez dışardan gazel okuma durumunda kalmıştır. Koalisyon hükümetlerinin en kötü yanı, dağılma sürecinde ortaya çıkıyor ve ortaklar suçları birbirlerinin üzerine atma yarışına girişiyor ki, bu durum, iktidar partilerinin haddinden fazla yıpranmasına yol açıyor! Ta koalisyonun başından beri MHP ile ANAP arasındaki kavga için için devam etmekteydi. Özellikle Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarının yapıldığı bu dönemde, MHP'nin elleri kolları bağlı idi! İçişleri ve Adalet bakanlıkları kendisinde olmadığı için, o da diğer muhalefet partileri gibi olayları seyretmekle yetiniyordu! İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan'ın durumu bile başlı başına bir skandaldir ama, kol kırılıp yen içinde kalmıştır! Hele, ekonomik krizlerden sonra ABD'den getirtilip, ekonominin kendisine teslim edildiği Kemal Derviş; MHP için tam bir handikap olmuştur! Eğer Maliye Bakanlığı MHP'de olsaydı; Kemal Derviş'e ve dolayısıyla IMF'ye bu denli teslimiyet söz konusu olmayabilirdi! MHP, hükümette ama, ana konuların tamamen dışında tutuldu; biraz direnen bakanları da bir bir görevlerinden al aşağı edildi! Koalisyon hükümeti yıkılmanın arifesinde; dananın kuyruğu kopmak üzere! İstifasını geri alan Kemal Derviş'in bu durumunu Bahçeli, gayr-i ahlaki bulduğunu açıklıyor ve bundan da önemlisi Başbakan Bülent Ecevit bakanlıktan dışlanan Sadettin Tantan'ı Ankara'ya çağırıp görüşüyor! Muhalefetin bir şey yapmasına gerek kalmayacak, zira hükümet ortakları, birbirlerinin kirli çamaşırlarını teşhir yarışına şimdiden girdiler bile! Koalisyonun da en kötü yüzü bu olsa gerek!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.