Paralelle mücadele sadece Cumhurbaşkanı’nın görevi mi?

A -
A +
Paralel Yapı ile mücadelede gizli kahramanlara sahip çıkılıyor mu?
Sorumuz bu.
17-25 Aralık darbe sürecinin sebep olduğu travmatik etkinin de tesiriyle el yordamıyla başlayan bu mücadelenin üzerinden neredeyse iki yıl geçti. Normalde, bu kadar zaman sonra artık Paralel Yapı ile mücadelenin çok daha sistematik olarak yürütülmesi, bu meseleye başlarını koyan insanların daha güçlü bir biçimde desteklenmesi ve yüreklendirilmesi gerekir.
Peki, öyle mi?
Kısa cevap; Hayır!
Adına Cemaat de denen Paralel Devlet Yapılanması FETÖ, AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef aldıktan sonra yargıda, bürokraside, emniyette, TSK’da kritik görevlerde bulunan insanlar, ülke sevgisiyle saflarını belirleyip büyük bir mücadeleye girişti. Onlar bir yandan Cemaat’in sinsi yapılanmasını çözmede devlete ve basına ciddi destekler sundular, diğer yandan da makamlarına yönelik tehditlere, sindirme politikalarına aldırış etmeden davalar açtılar, soruşturmaları yürüttüler ve operasyonların yapılmasına ön ayak oldular.
Onlar olmasaydı Paralel Yapı ile mücadele çok zorlaşırdı.
 
CEMAAT İÇİNDEN ÇIKAN VATANSEVERLER
 
Bir de Cemaat’e saf duygularla yıllarını veren vatandaşlar vardı. Önemli görevlerde bulunmuş, teşkilatın iç trafiğini, işleyiş tarzını, propaganda yöntemlerini iyi bilen insanlar. Devlet ve basın bu kişilerin verdiği bilgi ve belgeleri değerlendirerek pek çok önemli operasyona imza attı. Onlar da her türlü riski göze aldılar ve önemli görevler yaptılar.
Ama son zamanlarda çeşitli illerden aldığım bilgiler hayal kırıklığına uğratıyor. Çünkü Paralel Yapı’nın burada yazmayacağım çeşitli baskılarına maruz kalıyorlar. Bizim için sürpriz değil, onlardan her türlü melaneti bekliyoruz artık.
Bu isimlerden birini yakından tanıyorum. Aslında siz de tanıyorsunuz. Çünkü bu köşede sık sık onun verdiği bilgilere dayalı olarak yayınlanmış yazılar var. Adı Ümit Akdemir. Cemaat içinde çok önemli ve üst düzey görevler yapmış bir isim Ümit Akdemir.
Paralel Yapı 2008’den itibaren darbe hazırlığına başladığında ilk itiraz edip eleştirenlerdendi Ümit Akdemir. Bu yüzden Cemaat içinde “Erdoğan’ın adamı” olmakla suçlandı. Ama buna rağmen susmadı ve Cemaat’in tabanını bilgilendirmeye çalıştı. Darbe tarihi yaklaştıkça net cümlelerle yanlış bir yola girildiğini anlattı. Çalıştığı Cemaat’e bağlı iş yerlerinden Tayyip Erdoğan’ın adamı ve Mit ajanı diye açığa alındı. Ve 17-25 Aralık darbe girişimi gerçekleştikten sonra Ümit Akdemir aktif mücadeleye girişti. Üstelik işsizdi, elindekini avucundakini harcayarak çalışmalarını yürüttü. Bu çabaları sonucunda binlerce kişi Cemaat tabanından ayrıldı. Ulusal ve yerel basın yayın organlarını bilgilendirdi ve televizyon programlarına çıktı. Seçimlerde gönüllü olarak çalıştı. Devlete her konuda yardımcı olarak Paralel Yapı’nın stratejik bazı planlarını ve partiler üzerindeki projelerini deşifre etti…
Son aylarda da bana aktardığı bilgilerle yazdığım yazılar Paralel Yapı’nın mevcut tabanını derinden etkiledi. Televizyon ve gazetelerinde hakaretler ederek cevap vermeye çalıştılar. Çünkü bu yazılar içyüzlerini kendi dilleriyle anlatıyordu.
Ümit Akdemir bugüne değin bana kendi özel durumundan hiç söz etmedi. Ancak Paralel Yapı’yı deşifre eden gizli kahramanların başlarına gelenleri işitince ona doğrudan sordum durumunu. Tahminim doğru çıktı. Yıllardır işsizdi, borçlanmıştı ve üstelik iş arayışlarına kimseden yanıt alamıyordu.
Ümit Akdemir gibiler her ilde var. Zaten olmasaydılar meselenin aydınlanması biraz zor olacaktı veya gecikerek ters dönecekti.
Onlar bu gücü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Paralel Yapı karşısındaki güçlü duruşundan, “İnlerine kadar gireceğiz” sözlerinden aldılar. Ama pek çoğu mevcut hükümetle bağ kurmakta zorluk çekiyor. Ben “Ne oluyor” diye merak ediyorum hakikaten. Söylemde her şey pırıl pırıl ama iş icraata gelince geç kalmış, iyi planlanmamış operasyonlardan başka bir şey yok. Bu insanlarla koordine edilerek yürütülecek mücadele için kurulmuş bir sistemin olmadığı aşikâr. 
Ümit Akdemir, çaresiz kaldığı için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yaptıklarını, kim olduğunu ve Paralel Yapı ile mücadelenin devamında önerilerini içeren geniş bir mektup yazmış.
Başbakanlığa, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da yazmasını önerdim. Biraz sıkıntıyla “Bilmiyorum ki nasıl olur” dedi.
Sorun bu.
Paralel Yapı ile mücadele yalnızca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın meselesi değil.
Hükümetin bu insanlara daha güçlü biçimde sahip çıkması gerek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.