Köprüleri griye boyamayın!

Çarşı pazar dolaşırken hayli mutlu oluyordum epeydir. Türkiye'de de nihayet renkler keşfedildi, diye. Birbirine uyumlu, canlı, modern tarz, rengarenk kılık kıyafet, mobilya ev apartman dolduruyor etrafı. Mağaza vitrinlerinden site bloklarına kadar her taraf bu canlanma davetine ayak uydurmuşçasına kıpırdanma içerisinde. İstanbul bu neşeli renklerin hareketliliği ile cıvıl cıvıl olmuşken ortalığı buz kesecek bir açıklama yer aldı gazetelerde. 'Boğaz köprüleri griye boyanacak' Nerden çıktı şimdi bu bilmiyorum ama bu kararı verenler bir daha düşünseler iyi olur. Bana kalırsa yazık olur, çok yazık olur. Okuyucularımız hatırlarlar, buradan 'köprüleri boyayalım' diye iki kez davette bulunmuştuk. Sadece bir sanatkar mühendis beyefendi bizim kültür-sanat sayfası muhabirlerinden Tolga Uslubaş arkadaşımıza açıklamada bulunmuş ve köprülerin altını boyamak istediğini söylemişti. Eğer fikir üretemeyen varsa ben söyleyeyim. Renklerinin bir ucu Anadolu, diğer ucu Trakya yakasında olacak şekilde köprüleri 'Gökkuşağı' şeklinde boyasak; tam orta yerde de, Avrupa Kıtası ile Asya Kıtası'nın kesiştiğini ifade edecek orijinal bir figür yerleştirsek nasıl olur acaba. Bu detay sanatçının işi. Üzerinde çalışılırsa ortaya daha ilginç fikirler çıkabilir. Hatta, bu konuda İstanbul Belediyesi uluslararası boyutta bir yarışma da açabilir. Boğaz köprüleri gibi eserler ülkelerin turizm ve tanıtımlarında önemli rol oynuyorlar. Bizim de bu eserlere bu açıdan bakmamız gerekir. Köprüleri her boyutu ile işleyebiliriz. Sadece 'farklı bir bakış'ı mesele edinsek sonuca ulaşırız. Bence gri renk kararını bir daha düşünün efendim.