Bugün salı, yine ekranlarda bol coşkulu, bol bağırmalı çağırmalı grup toplantılarını izleyeceğiz. İsim vermeden tahminde bulunacak olursak salı günleri duyma ihtimalinizin çok yüksek olduğu kelimeleri sizin için özetleyelim:
"Asla, geçemez, yapamaz, hain, ihanet, çaldılar, götürdüler falan filan..."
Şu grup toplantısı geleneği ne zaman geldi hatırlamıyorum ama kaldırılsa galiba çok iyi olacak.
Durup dururken geriyorlar milleti.
O grup toplantılarında neler duymadık ki? Ne iftiralar, ne ithamlar, iddialar, hatta tehditler...
Seyirci tribünlerinin de eklenmesiyle amatör küme maçlarından farkı kalmadı. Küfür hariç her türlü kelimenin havada uçuştuğu, bağırıp çağırmaların sloganlarla kesildiği, siyasete, millî birliğe, refaha ve geleceğe hiçbir katkısı olmayan toplantılar.
Allah biliyor, bana göre en sakini yine Sayın Davutoğlu. Eski Davutoğlu'nu hatırlarsınız, bırakın bağırdığını, yüksek tonda konuştuğunu bile görmemiştik. Başbakan olup saldırılara maruz kalınca sesini yükseltmesi belki normal karşılanabilir.
Hattâ, o eski, sakin konuşan Davutoğlu milletin gözünde daha makbuldür bence ve daha çok oy kazanacaktır.
Sayın Kılıçdaroğlu da partinin başına geçtiği ilk zamanlarda daha sakindi sanki. Hattâ o sâkin haliye prim yaptı. Ses tellerinin kaslarını geliştirmiş anlaşılan. Bağırmadan konuştuğunu az görür olduk.
Diyor ki: "Merak etmeyin, CHP varken Başkanlık sistemi falan hayaldir, asla izin vermeyeceğiz."
Neden? Daha doğrusu nereden?
Nereden alıyorsunuz bunu söyleme hakkını? Kendinizi devletin ve milletin sahibi mi sanıyorsunuz?
Anlaşılıyor ki CHP'deki o meşhur "devletin sahibi biziz" psikolojisi hâlâ hâkim.
"Tıpış tıpış oy vereceksiniz" sözü de bu ruh hâlinin bir sonucuydu herhalde. Tıpış tıpış oy istiyorsunuz da, acaba ne vadediyorsunuz? Hangi grup toplantısında hangi projeyi açıkladınız?
Hafızamı zorluyorum ama, "Bize 4 yıllığına şans verin"den başka bir cümle hatırlamıyorum. Bir de belki, işsizlik, emekli maaşları gibi konularda laftan öteye geçemeyen içi boş vaatler.
Sayın Cumhurbaşkanımız için kullandığı ağır kelimeler ise tarihteki yerini aldı. Tarihteki yerini alıp da ne olacak, o da ayrı bir soru.
Sayın Bahçeli'nin ise her zaman kullandığı kelimeler belli: İhanet, elebaşı, bebek katili, terör, terörist, vatan haini...
PKK'yı bitirmekten başka vaatler ve projeler bekliyoruz Sayın Bahçeli'den.
Sayın Demirtaş'a gelecek olursak, Ensonhaber yazarının yorumu her şeyi özetliyor bence: "PKK silah bırakacak inandım da, korkarım Selahattin Demirtaş bırakmayacak."