Suriyeliler vatandaşlığı hak etmiyor mu?

A -
A +
Bu konuda yazmaktan kaçtım resmen, ama baktım ki gündemden düşecek gibi değil. Kaçtım çünkü şimdiye kadar görmediğim, hatırlamadığım aşırı tepki gösterdi insanlarımız.
 
Zaten CHP ve HDP seçmenini konuşmaya gerek yok, onlar en baştan ve tümden karşılar.
MHP seçmeninin büyük kısmı da zannediyorum karşı Suriyelilere vatandaşlık verilmesine.
 
Benim hayret ettiğim nokta, AK Parti'ye oy vermiş büyük kitlelerin de karşı olması.
En az yüzde ellisi.
Yani yüzde ellinin yüzde ellisi.
 
Dolayısıyla, şu durumda bir referandum yapılsa "Hayır" diyenlerin oranı %75, belki daha da fazla.
O zaman bu fikri ortaya atan irade, 'eğer oy için' bunu yapıyorsa kaybı kazancından çok daha fazla olacaktır.
 
Açıkçası "Çözüm süreci" bile bu kadar gürültü koparmamıştı.
Peki neden bu kadar yüksek tepki var?
Çok sebep sayabiliriz ama hepsinin ortak noktası şu: Algı yönetimi.
Daha  doğrusu "algı yönetimi" yapılamayışı.
Her zamanki gibi.
 
Suriyelilerin tamamı mı alınacak?
Hayır. Ama öyle anlaşılıyor, anlatılıyor.
Bedava ev mi verilecek?
Hayır. Fakat öyle haber yayıyor bazıları.
Suriyelilere asgarî ücretten fazla yardım yapılıyor diyen bile var.
 
Gerçi, adam yaralayanın bile serbest kaldığı memlekette yalan habere mi ceza verilecek ki?
Yalan haber yaymak adam yaralamaktan daha tehlikeli aslında, bunu da ekleyelim.
Sosyal medya dedikleri terörist yuvası olmuş.
 
Sosyal medya deyince;
Ermenileri alalım desek hay hay diyecek, Yunanlılar zorda desek buyursunlar diyecek; Sırplar Türkiye'ye saldırsa Sırbistan tarafına geçecek, İngiliz askerleri şehre girse çiçeklerle karşılayacak milyonlarca insan var sosyal medyada, yani memlekette.
 
Bizim Müslümanların ciddi bir kısmı hâlâ çıkmış diyor ki;
* "Suriyelilerin hepsi hain".
Nerden çıkarıyorsunuz?
Tıpkı "Kürtlerin hepsini" PKK’lı kabul edenler gibi.
 
** "Onlar memleketini savunmamış, satmış kaçmış".
Sevgili kardeşim orda normal bir savaş yok. İç savaş var. İç savaş fitne demektir. Kimin kimle dost, kimle düşman olduğu belli değil. Hastaneler bile bombalanıyor.
 
Benzetmek gibi olmasın Allah korusun meselâ bizim Tosya gibi küçük bir şehre saldırı olsa, canla başla, gerekirse kazma kürekle müdâfaa ederiz vatanımızı.
 
Peki ya Antalya gibi Bursa gibi büyükşehirlerde ne yapabilirsin? Sapanla uçak mı düşüreceksin?
Her şeyi geç sadece üç gün elektrik gitsin, görürüz o zaman o ahkâm kesenleri.
Üst katlara su çıkmasın, şehrin su şebekesi dursun bakalım, o şehir kaç günde boşalıyor?
 
Konuşmak kolay, elinden hiçbir şey gelmezken, evinde gelinlik kızların varken, hastaneler camiler bile bombalanırken ve sığınacak bir delik bile yokken ne yapacaksın?
Kaçacaksın.
Fitneyle savaşılmaz, fitneden kaçılır ancak.
 
Eğer bunları masal zannediyorsan, merak etme, Suriyeliler de bu günleri akıllarının ucundan geçirmiyordu.
Hatırlatmakta fayda var.
Dünyanın binbir türlü hâli var.
 
Yok eğer hâlâ "Araplar bizi arkadan vurdu!" masallarına inanıyorsan, Müslüman Arap kardeşini, Müslüman Kürt kardeşini istisnasız hain olarak görüyorsan Bravo! sana;
tam İngilizlerin, Siyonistlerin kısacası İslâm düşmanlarının istediği gibi bir "Müslüman" olmuşsun.
Onlar da zaten iki yüz yıldır kardeşi kardeşe düşman etmek için çalışıyor.
 
Dünyanın neresinde savaş çıkarsa çıksın komşuları etkilenir. Mültecileri kovmanın ne uluslararası kanunlarda ne de dinimizde ahlâkımızda yeri yok, imkanı yok. İstesek de istemesek de onlar misafirimiz.
 
Bir kısmını vatandaşlığa alarak sadece durumu kontrol altına almış olacağız.
Ve "kriterlere uyanları" alınacak;
ki o kriterlere uymayan milyonlarca T.C. vatandaşı zaten var.
 
Hattâ, polise taş atan, demir bilye atan ama polisler şehit olunca üzülüyormuş gibi twit atan; devletin aracını çalıp "sahibinden satılık toma" diye ilan veren, Başbakanlık binasını basmaya gidip geri püskürtülünce camiye ayakkabıyla girenleri var, bunları destekleyen de milyonlar var.
 
Canı sıkılınca "twitini İngilizce yazıp" Türkiye'yi yabancılara şikayet edenleri var. "Tüketmeyin, ekonomiyi durdurun" diyen var.
Türkiye'de polis düşmanı, Amerika'da polislerle sarmaş dolaş olanı var.
 
Müslüman parasıyla Müslümanları sırtından vuranlar, bunları da destekleyen yüz binler var.
Gazeteciliği ajanlık olarak kullanan, teröristin arkasından ağıt yakan dededen ajanlar, ailecek oy verenler var.
 
"İran'la Türkiye savaşırsa İran tarafında olurum" diyen milletvekili bile var.
Daha ne olsun!
 
Suriyelilerin ne kadarı alınacak, bunların ne kadarı problemli çıkacak bilmiyorum ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim, rahat olun.
 
Bu memleket iki yüz yıldır ne ihanetler gördü yıkılmadı, Suriyelilere vatandaşlık verilince mi yıkılacak?
 
Kim bilir, belki yakında ABD vatandaşlığı bile değersiz olacak, yeni günler neler getirir bilinmez, belki bu Suriyelilere ihtiyacımız olacak.
 
İllâ vatandaşlık verilsin demiyorum sadece şiddetli tepkiye şaşırdım, o yüzden uzun yazdık kusura bakmayın.
 
Hattâ, sadece "İslâm düşmanlarının sözcüsü" gazetelere bakın, onlar şiddetle "Hayır" diyorlarsa bir işe, inanın o iş hayırlıdır.
Ne diyelim Allah hakkımızda hayırlısını versin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.