Tesettürün modası olmaz!

A -
A +
“Moda nedir?” diye kısa bir araştırma yaptım internette ve şöyle birkaç tanım buldum:
1- Süslenme özentisi ya da değişiklik ihtiyacıyla toplum hayatına giren geçici yenilik.
2- Geçici yeniliğe ve toplumun geçici beğenisine uygun olan.
3- Süslenme, farklı olma, en çok beğenileni giyme istekleri üzerine ortaya çıkan geçici yeni tarzlar...
 
Ve tabii daha çok tanım da bulabiliriz, yapabiliriz.
Peki nerden aklına geldi bu konuya girmek derseniz, “Muhafazakâr Moda Haftası” diye bir ucûbe gördüm.
Daha önce hiç duymamıştım, meğerse ilkmiş. Reklama tıkladım, internet sitesine gitti. Girişe bir video koymuşlar, videoda “tesettürsüz” mankenleri makyajlarla süsleyip püsleyip “tesettürlü” olarak podyuma salıyorlar.
 
Şimdi sormak istiyorum, moda bunun neresinde, tesettür bunun neresinde?
Moda demek, yenilik demek, geçici demek, süslenme demek, dikkat çekme demek, beğendirme demek.
Yenilik amaçlayan, geçici olan moda, nasıl muhafazakâr oluyor? Neyi muhafaza ediyor?
 
Tesettür ise setretmek demek, örtünmek demek. Yani, dikkat çekmemek, süslenmemek, süsleri örtmek demek.
Tesettürün amacı kadının güzelliğini gizlemektir, meydana çıkarmak değil.
Tesettür demek, İslâmî değerleri muhafaza etmek demek. İslâmî değerleri muhafaza edene muhafazakâr denir çünkü.
 
İşte bu iki zıt mefhumu bir araya getirme iddiası Müslüman hanımlara yapılmış en büyük kötülüktür, hakarettir. Saçının telini göstermemek için sıkıca kapatan bir hanım nasıl olur da başka yerlerini açar veya dar giyinerek belli eder, makyajla sokağa çıkar?
Başı örtmek elbette şarttır, ama başka yerleri açarak İslâmiyet’in, Müslüman hanımların şerefiyle dalga geçilmiş olmuyor mu?
 
Kadını ticari amaçları uğruna bozuk para gibi harcayan zihniyet Müslümanlara da bulaşmış durumda.
 
Meselâ bir Müslüman hanım, zaruret yoksa erkeklerin oturduğu kahvenin önünden bile geçmez, yolunu değiştirir. Bunlar ise süslenip püslenip, örtünüyormuş gibi yapıp erkeklerin önünde salına salına yürüyorlar.
Muhafaza etmek için çırpındığımız değerleri yıkmaya çalışıyorlar, adına da muhafazakâr moda diyorlar.
 
Hâlbuki modanın muhafazakârı olmaz, tesettürün de modası olmaz. Modaya uyarsa tesettür olmaz.
 
Para için, pazarlama için her haltı yemekten çekinmeyenlere diyecek lafımız yok da; hele bir de Müslüman hanımlar bu moda fiyaskolarına rağbet ediyorlarsa yazıklar olsun.
Bilmiyorlar mı ki, Hazreti Fâtıma vâlidemiz sokağa çıkması gerektiğinde en eski elbiselerini giyer, belini büker, sesini bile yaşlı kadınlara benzetirdi.
 
“Muhafaza ettiğimiz o değerleri bozan” modayı üreten 1,5 santim kirli sakallı amcalara ve bunları giyen Müslüman hanımlara sormak istiyorum:
-Siz kimin yolundasınız? Hazreti Fâtımâ validemizin mi, kadını “ticârî mal” gibi kullanan moda tâcirlerinin mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.