Altın'ın tehlikesini ancak yaşlılar bilir

Yağlı güreş kurallarında yapılan son değişikliklerle iki büyük yanlıştan dönüldü. Bunlardan biri katı bir yaş sınırı, diğeri de altın puandı. Yağlı güreş geleneğinde yaş sınırı yoktu. Güreşin hakkını veren altmış yaşında da olsa er meydanına çıkabilirdi. Sonra kim düşündüyse düşündü, kırk yaş sınırını getirdiler. Getirilen sınırlama yaşa değil, ustalığa, çalışmaya, kabiliyete, tecrübe ve cesareteydi. Güreş severleri ustalık ve tecrübenin güzelliklerinden mahrum etmekti. Elemeyi, er meydanları yapmalı, meydanın hakkını veremeyenler kendiliğinden çekilmeliydi. Yeni uygulamayla, "Son Kırkpınar'da ilk 16'ya giren 40 yaş üstü başpehlivanlar 45 yaşına kadar güreş tutabilir. Kırkpınar'da birinci olmuş başpehlivanlar sınırından muaf tutulur" kuralı getirildi, büyük bir yanlışlıktan dönüldü. Son zamanlarda her önüne gelen başta güreşmeğe başlamış, başta güreşenlerin sayısı altmışı bulmuş, işin iyice tadı tuzu kaçmıştı. Buna da biraz ölçü getirildi. Artık yalnızca bir önceki senenin Kırkpınar başaltı birincisi, 96 ve 120 kilolarda Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonalarında ilk üçe girenler başta güreşebilecek. Osmanlılar zamanında Kırkpınar'da başa güreşenlerin sayısı hiç bir zaman 10'u geçmiyordu. Cumhuriyet döneminde de yakın zamana kadar 20'yi aşmıyordu. Altın puan uygulamasıyla güreşler tam bir itiş kakışa dönmüş, güreş olmaktan çıkmıştı. Elli dakika birbirlerini iteleyenler, bütün enerji ve kuvvetlerini altın puanın uygulandığı zaman dilimine bırakıyorlar, bir puanı alan, daha doğrusu rakibinin arkasına geçip yere indirmesini beceren işi götürüyordu. Şimdi, ilave 10 dakikalık zamanda da eşitlik bozulmazsa, son puanı alan galip ilan edilecek, eğer hiç puan alınmamışsa kuraya gidilecek. Artık işi kuraya bırakmak istemeyen mecburen yüklenecek, güreş yapacak. Bazıları, "Yağlı güreşte zaman sınırlaması olmamalı" diyorlar ve doğru söylüyorlar. Ama zaman sınırlaması olmazsa Kırkpınar güreşlerini pazar günü nasıl bitireceğiz, gazeteler basılacak, herkes işinin gücünün başına dönecek. Değişiklikler hayırlı olsun diyoruz. Yağlı güreşi altının etkisinden kurtardığımız iyi oldu. Altın bu... Akılları baştan alıyor, yiğitlikti, mertlikti, gelenekti, alperenler hatırasıdır dinlemiyor, hepsini unutturuyor. Evet, altının ne gibi tehlikeler taşıdığını, gönülleri nasıl kör ettiğini ancak yaşlılar, daha doğrusu tecrübeliler, güngörmüş kişiler bilir. Bu sebepten, tecrübeli, usta olup da çalışan, hak eden yaşlılar güreşebilmeli. Güreşmeli ki başında kavak yelleri esenlere altını anlatsınlar, altının gönle düşmesine mani olsunlar.