Sözünün sonunu getirmedi -161-

A -
A +

Pomak Osman, Yusuf'un şaşkınlığına bakarak, onun söylediklerinde samimi olduğuna inandı, ama yine de takılmadan edemedi: -Yiğidim. Sen tereciye tere satmaya çalışma. Rakibini nasıl yendiğini çok iyi gördüm. Merak etme, eğer dikkatli güleşirsen diğer rakiplerini de yenersin, yeter ki acele etme, acele işe Şeytan karışır diye boşuna dememişler. Ha, bi şey daha süleyeyim. Aliço, baştan sona güleşini takip etti. Bu da Aliço'nun önümüzdeki yıllarda seni rakip olarak gördüğünü gösteriyor, ona göre çalış, ona göre davran. Yusuf'un gözleri hemen Aliço'nun oturduğu ağa çadırına çevrildi. Hakikaten de kendisine doğru bakan Aliço'yu gördü, heyecanlandı. Bakalım, bu efsanevi pehlivanla, Kırkpınar ermeydanında ne zaman karşılaşmak kısmet olacaktı. Pomak Osman'ın sözleri, Yusuf'a moral olmuştu. Yusuf'un galip geldiğini gören diğer çiftler, güreşlerini hızlandırdılar. Güreşleri uzarsa, kendileri daha fazla yorulacak ve dinlenmiş Yusuf'la güreşmek zorunda kalacaklardı. Bir süre sonra diğer iki çiftten birisinin güreşi sonuçlandı. Galip gelen pehlivan, 15 dakika dinlendikten sonra Yusuf ile karşı karşıya geldi. Yusuf, bu hasmı ile yarım saat kadar güreştikten sonra, paça kasnak oyunuyla yendi. Seyirciler şaşkındı ilk defa Kırkpınar'da gördükleri Şumnulu genç, iki güreşini de kazanmıştı: -Tebe bu Şumnulu yaman çıktı. -Çok seri güleşiyor. Hiç zorlanmadan galip geldi. -Abe boğa gibi, karşısında durmak çok zor. Yusuf, ikinci güreşini de kazanmıştı, ama hâlâ inanamıyordu. O çok daha zorlanacağını bekliyordu. Yusuf'un, galibiyetine Yusuftan daha fazla, Pomak Osman sevinmişti: -Breh breh Yusuf! Sen hepten de hızlımışsın. Demedim mi ben sana bu pehlivanlarla çok kolay baş edersin diyel -A be ustam. Benim rakiplerim hep hasta mıydı, yoksa bana hep zayıf rakipler mi denk geldi bilemedim. Pomak Osman güldü: -Yusufum. Hasta veya zayıf pehlivanlar değildi. Fark sende. Ne kadar pehlivan olduğunun farkında değilsin. Şöyle aradan iki sene geçsin, tam bir başpehlivan olacaksın. İnşallah, Aliço ile kıran kırana güreşebileceksin. Kimbilir belki de... Pomak Osman, sözünün sonunu getirmedi, "Aliço'yu da yeneceksin" diyecekti, ama demedi. Yusuf, daha böyle haberi kaldıramazdı. Yusuf, rüyada gibiydi, başaltında iki güreş kazanmıştı, Pomak Osman, "İki sene sonra Aliço ile kıran kırana güreşeceksin" demişti. Öbür çift hâlâ yenişememişti. Belli ki yorgun yorgun Yusuf'un karşısına çıkmak istemiyorlardı. Güreşleri uzayıp gitti. Sıra başpehlivanların güreşine gelince güreşlerini berabere ilan ettiler ve o gün iki rakibini yenen Yusuf, başaltında birinci ilan edildi. Yusuf, birinci olduğuna bir türlü inanamıyordu. İlk gün büyükortada, ikinci günse başaltında birinci olmuştu. Yusuf'a bugün de ödül olarak bir tosun verdiler, ama bu tosun dünkünden daha gösterişliydi. Tosunu hemen panayırda sattı. Ertesi gün, Kırkpınar güreşlerinin üçüncü günüydü. Esas güreşler yarın yapılacaktı. Üçüncü gün, güreşler sabahtan başlıyor, ödüllerin en değerlileri de o gün veriliyordu. Üçüncü günkü birinciler, Kırkpınar birincisi sayılıyordu. Aliço'nun o gün güreşmeyeceğini öğrenen Yusuf, daha iyi dinlenebilmek için hemen Edirne'ye dönmeğe karar verdi. Yusuf, bu yüzden karnını doyurduktan ve Pomak Osman'la vedalaştıktan sonra hemen Edirne'ye döndü. Hancı Mestan Ağa, Yusuf'un başaltında birinci olmasına inanmadı. > Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.