Köpek havlamaları sıklaştı... Seslere at kişnemesi de karışmıştı. Tosun Bey iyice meraklandı. Kurt köpeği Asena'nın sesi, hepsinden fazla çıkıyordu. Koştu, gürültü, Filibe yolundan geliyordu. Bir atın etrafında, köpekler dönüp duruyordu. Tosun Bey bağırdı: -Asena rahat dur. Tosun Bey'in gür sesini duyan Asena, Karaok'un etrafından dönmeyi kesti ve hemen sahibinin yanına koştu. Arkasından da diğer köpekler. Tosun Bey, meçhul yolcuya seslendi, bir eli de ihtiyaten piştovundaydı: -Bre yolcu! Kimsin? İn misin, cin misin? Giceenin bu vakti kimi araasın? -Yusuf'um beyim! Şumnu'dan...Tosun Bey'i ararım. -Bre Tosun Bey'i n'etceksin? Köpeklerle boğuşmaktan ve Otluköy'de yaşadıklarından, sinirleri tel tel olan Yusuf'u, bu sualler sıkmıştı: -Karlıova'da âdet büüle midir? Sizler misafirleri büüle mi karşılaasınız? Tosun Bey, Yusuf'un tepkisine güldü: -Sizde nası karşılaala? -Diline, dinine, milletine, niyetine bakmadan buyur ideele. -Bre yiidim. Ne gözel süüledin. Bey miyim, bilmem ama Tosun benim. Ele evimizi şereflendir. Yorgunluunu at, soona konuşuruz. Yusuf, şaşırmıştı, hemen Karaok'tan yere atladı ve Tosun Bey'in ellerine sarıldı: -Beyim, affet! Bilemedim. Tosun Bey, Yusuf'un elini öpmesine izin vermedi: -Ortalıkta aflık bi hareket vaasa o da benim bre Yusuf! Beni, el öptürcek kadaa itiyar mı görürsün. İsteesen şüüle bir güreşeem de gör bakaam itiyar kimmiş? Yusuf'un yaraları Tosun Bey'in dikkatini çekmişti: -Bre Yusuf! Bu yaralaa niyin nisi? Otlukköy'de yaşadıklarıyla adamakıllı dolan ve bir türlü boşalamayan Yusuf, Tosun Bey'in "Bu yaralaaa niyin nesi" suali karşısında daha fazla dayanamadı, Tosun Bey'in omuzuna yaslandı ve doyasıya ağladı... Tosun Bey, şaşırmıştı, ancak bir şey sormadı, Yusuf'u, köşke götürdü, Karaok'u uyanan kahyaya teslim etti. Yusuf, bir müddet, sonra sakinleşti. Tosun Bey'e mahcup mahcup bakıyordu. Ağlamaktan utanmıştı. Bunu, pehlivanlığına yakıştıramamıştı. Yusuf, anlattı, Tosun Bey, dinledi, dinledikçe de dehşeti arttı... * DEVAMI YARIN