Yusuf az kalsın yeniliyordu

A -
A +

Ustasının tavsiyelerini dinleyen Yusuf, yağlanmak üzere kazan dibine giderken, "İnsanın, ustasının, danışçağı bi büyüğünün olması ne kadar güzel" diye düşünüyordu. Kazan dibine geldi, Mehmed, oradaydı, selam verdi, şöyle ağzının ucuyla aldı, Yusuf, aldırmadı. Yağlanma bittikten sonra bir kenara oturarak cazgırın çağırmasını beklemeğe başladı. Cazgırın, "Başaltı pehvannarı meydana gelsin" sesiyle birlikte hemen fırladı. Mehmed pehlivan ile yan yana gelip cazgırın önünde durdular, diz çöktüler, sağ dizleri dikili sol dizleri yerdeydi, sağ elleri de başlarına dayalıydı. Bu halleriyle, Hakka karşı boynumuz kıldan ince demek istiyorlardı. Deliorman'da, pehlivanların, meydana salınış şekli Kırkpınar'dan farklıydı. Cazgır, arkalarına geçti, elindeki çubuğuyla ikisinin omuzuna dokunarak duasını okumaya başladı, herkes, Deliorman'daki dağ taş tek kulak olmuş cazgırın duasını dinliyorlardı: Besmeleyle çıkın meydana, Uymayın hiç bir zaman nefse ve kör şeytana, Bu dünya kalmamıştır Hazreti Süleyman'a, Size de kalmaz pehlivanlarım. ........ ........ Arpa ektim kılçıklı, Sovan ektim pürçekli, Tuna vilayetinde çıktı bir Zıpçıklı, Onlara da kalmadı bu dünya, Size de kalmaz pelvanlarım. Bu pelvanlık dediğin bir merak, Onlara layık değil harmanla orak, Aç gözünü rakibin çok oynak, Hasmın galiptir galip, Eşini yenmeye talip. Zavud'da vardı bir pehlivan Ak Yahya, Başı sıkılan pes etsin gitsin tarlaya, Bu insanlar gelmişler güleş seyretmeye buraya Pelvannara kimse karışmasın otursun oraya! Mehmed pehlivan, peşrevi kısa kesti, hemen, helalleşme, elleşme ve kucaklama yaparak ense bağladı sanki işi acele gibiydi. Beklenilen güreş başlamıştı. Tabii ki güreşle birlikte büyük heyecan da. Bir tarafta Oluklu diğer tarafta da Karalar Köylüleri. Bakalım güreş sonucunda hangi taraf gülecekti? Ense bağlanmasıyla birlikte ilk hücumu Kel Mehmed yaptı. Herkes, Mehmed'in fırtına gibi elenselerle güreşe başlamasını bekliyordu, ancak, Mehmed, kimsenin hatta Yusuf'un da beklemediği bir şeyi yaptı. Elense çekmek için kolunu ileri uzattığında, Yusuf'un, bundan korunmak için adımını hafit geri attığında ve boynunu dikleştirdiğinde, olanlar oldu. Bu kadarlık açık Mehmed'e beklediği fırsatı vermişti. Hemen tekten dalarak, bacağını kaptı, Yusuf'u altına aldı. Doğrusu güreşin hemen başında böyle bir dalışı Yusuf da beklemiyordu. Yusuf, can havliyle ancak çabucak dönüp kendini yere atmıştı. Çok ustaca yapılmıştı, az kalsın Yusuf'u açık düşürecekti. Bu dalış Oluklu köylülerini heyecanlandırmıştı, Kararlar köylüleri tarafına manalı manalı bakıp gülüşüyorlardı: -Afferin bu Mehmede be. Bugün epten de şimşek gibi.! -Görün bakam pelvan nasıl olurmuş? Hemen güreşin başında Yusuf'un alta düşmesi Karalar Köylülerini şaşırtmıştı: -Te be, Yusuf nası büle gafil avlandı, az kalsın gidiyordu. Şimdi yerde kıyasıya bir mücadele başlamıştı. Yusuf, sarma taktırmamak ve künde aldırmamak için hemen kaba yerleri üzerine oturdu, şak almasına, kispet kasnağını, elini bacak arasından geçirip önden tutmasına mani olmuştu. Mücadele sürüyordu. Devamı var

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.