Yusuf'u kucaklayıp götürdü

A -
A +

Dursun Pehlivan, Yusuf, niçin hemen saldırıya geçmişti anlayamadı, heyecanına verdi. Yusuf, idman için de olsa burası ermeydanıdır, rakip kişinin ustası da, babası da olsa gözünün yaşına bakmamalı ciddi güreşmeli, güreşin hemen başında Dursun Pehlivanı yenerek onun bana usta olamıyacağını göstermeliyim, diye düşünüyordu. Dursun Pehlivan, gülümsedi. Yusuf'un niyetini ve düşüncesini anlamış gibiydi. Boğa gibi üzerine gelen Yusuf'un ilk hamlesini, kollarını budayarak boşa çıkardıktan sonra, Yusuf'un üzerine gelmesini bekledi. Hocasını hemen güreşin başında kucaklayıp yenmeyi düşünen Yusuf, ilk teşebbüsü boşa çıkanca, bu sefer, ense bağladı, o iri pençesini hocasının ensesine dayadı. Fakat ne olduysa işte o anda oldu ve Yusuf, bir anda yüzü koyun kendini yerde buldu. Ne olduğunu anlayamamıştı. Herhalde ayağı kaymıştı. Yusuf, hemen doğruldu, tekrar hocasının ensesine yapıştı. Yapışmasıyla birlikte tekrar kendini yerde buldu. Ne olduğunu yine anlayamamıştı. Hocasına baktı, hiç bir şey olmamış gibi kendisine gülümsüyordu. Yusuf kızmıştı, bu sefer hırsla doğruldu ve biraz daha dikkatle hocasına yaklaşırken yine kendini yerde buldu. Hemen ayağa kalkmak için davrandı, ama başaramadı, hocası bu sefer kalkmasını beklememişti. Toparlanıp daha dizleri üstüne gelmeden ustası arkasına geçip beline sarılmıştı bile.. Yusuf, gençliğin verdiği çeviklikle hemen ayaklanıp kalkmağa çalıştı. Ama farkında değildi, onun kalkmasına ustası da yardımcı oluyor, bastırmak için kuvvet sarfetmiyor ve ağırlığını sırtına vermiyordu. Yusuf, henüz acemi olduğu için bunun farkında değildi. Tam doğrulmuştu ki, ustası Yusuf'un belinden sıkıca kavrayıp kucağına alarak bir bohça taşır gibi ayaklarını yerden kesti ve güreşi seyretmekte olan babasının yanına kadar götürüp orada yere bıraktı. Yusuf, donup kalmıştı. Babasının gülerek kendine baktığını görünce kıpkırmızı kesildi. Nasıl olmuştu, bir türlü anlayamamıştı. Kendisi, hocasını kucaklayıp yenmeği düşünürken, hocası, onu, üç defa yeri öptürdükten sonra, kucaklayıp yenmiş, o ise ne olduğunu bile anlayamamıştı. Aliço ile güreşecek duruma geldiğini düşünürken, kendisinin yarı iriliğinde, yaşlı bir köy başpehlivanına yenilmişti. Hem de nasıl yenilme, kucakta taşınıp babasının önüne bırakılarak. Kırkpınarlar'da Aliço ile güreşme hayali kuran, Demir Baba ile görüşmüş, Fındık Kırma Taşı'nı taşımış, Tosun Bey ile çete savaşı yapmış ve Yörük Ali'nin beğesini kazanmış Yusuf, böyle bir yenilginin utancına ve ağırlığına dayanamadı, koşarak uzaklaştı. Derede kayboldu. İsmail Ağa ve Dursun Pehlivan şaşırıp kalmışlardı. DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.