SREBRENİTSA'DA İNSANLIK ÖLDÜRÜLDÜ

A -
A +
Tarih 11 Temmuz 1995... Bosna ve civarında savaş 3 yıldır sürüyor. İnsanlığın gözü önünde, Sırp caniler her türlü savaş suçunu işleyip, binlerce Müslümanı medeni(!) Avrupa'nın göbeğinde bebek, yaşlı, kadın, hasta demeden katlediyordu. Dünya bu vahşeti film izler gibi televizyonların başına kurulmuş izledi.
Srebrenitsa, Bosna'da BM'nin güvenli bölge ilan ettiği yerlerden biri... Bosnalı Müslümanların güvenli bölge diye toplandıkları şehir 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden bir toplama kampına dönüşmüştü. Barış Gücü olarak Birleşmiş Milletler'e bağlı 400 kişilik Hollanda kuvvetleri, bölgeyi korumakla görevlendirildi. Hollandalı komutan Thom Karremans'in emri ile, Müslümanların elindeki silahlar toplatıldı. Çaresiz durumdaki Bosnalı Müslümanlar, BM barış gücünün kendilerini koruyacağına inandılar ve silahlarını bıraktılar. Sanki ayarlanmış gibi Srpska Cumhuriyeti Ordusu, Srebrenitsa'ya karşı savunmasız insanlar üzerine Krivaya 95 Harekâtı'nı başlattı. O gün Hollandalı komutan Thom Karremans, birkaç küçük hediye karşılığında, 25 bin mülteciyi ve şehri Sırp Komutan Ratko Mladic'e bıraktı.
11 Temmuz günü Sırp kasabı bir gün içerisinde 20.000'in üzerinde mülteciyi Srebrenitsa'dan zorla çıkardı. Bir fabrika alanı içine toplanan Bosnalı Müslümanları çocuk yaşlı kadın demeden öldürmeye başladılar. Öldürülen Müslümanları diğer Müslümanlara taşıtıyorlar, sürüklenen Müslümanların ardından kahkahalar atıyorlardı. Ölüm çığlıkları arasında, Sırp askerlerinin sevinç naraları yankılanıyordu. Sırp kuvvetleri tarafından Srebrenitsa'da başlatılan katliam beş gün sürdü. 8.372 savunmasız Boşnak Müslüman vahşice katledildi. Bu sadece orada yapılan toplu katliam idi. Ülkenin tamamında ise şehirler yangın yerine dönmüş kan gövdeyi götürüyordu. Savaşın başladığı 1992 yılından itibaren 312 bin Müslüman öldürülmüştü.
312 bin masum insan...
Aslında öldürülen insanlar değil, insanlıktı. Bu tarih insanlığın öldürülüşünün başlangıç tarihi oldu. İnsanlığın sonunun başlangıcı...
Potoçari Mezarlığı'nda katledilen ve mezarı belirlenen toplam 6 bin 377 kişinin mezarı başında, yakınlarını kaybetmiş, acı içinde kıvranan binlerce insan 20 yıldır aynı acıyı yaşıyor. Bu acı yüreklere kazındı. Her yıl tekrar tekrar yaşanıyor. Sırplar ise Srebrenitsa katliamının yıl dönümünü bayram ilan etmişler bayram yapıyorlar. Demek ki yaptıklarından son derece memnunlar. Zulmün, vahşetin karanlığı iflah olmaz bir şekilde ruhlarına işlemiş.
Benimse ruhumda Bosnalı küçük bir kızın söyledikleri daha derin izler bıraktı.
Annesine çocuk saflığında masum bir soru soruyordu. "Anne!" diyordu Bosnalı küçük kız... "Biz küçüküz diye küçük kurşunla mı öldürürler?" Savaşın ne olduğunu, ölümün ne olduğunu bilmeden... Annesinin ona sarılmaktan başka verecek cevabı yoktu. 

O yıllarda Birleşmiş Milletler'in fiyasko ile biten korumacılığında binlerce insanın ölümü gerçekleşti. Artık Batı'nın derin kapılar ardındaki gizli anlaşmalarla örgütlediği soykırım neticeye ulaşmıştı. Şimdi rötuş yapma zamanı, ortaya çıkma zamanı gelmişti. Müslümanların bu mağduriyet durumundan kendilerine pay çıkarmaları gerekiyordu. 30 Ağustos'ta NATO güçleri havadan, katliam görevini bitirmiş Sırp mevzilerini vurmak için İtalya'daki üslerden havalandılar.
Üsküplü bir arkadaşım bu uçaklarla ilgili şüpheli söylentileri benimle şöyle paylaştı: "NATO uçakları Sırp mevzilerini vurmadı ki. Bombalarını denizlere, dağlara boşalttılar. Sırp mevzilerini bombalayan uçakların NATO'da görevli Türk uçakları olduğunu herkes bilir."
Bu nasıl bir oyun ki insanın aklı almıyor?

Katliamın başrol oyuncusu Ratko Mladiç ise "Milorad Komadiç" sahte kimliği ile 2011'de yakalandı. Yargılanması hâlâ sürüyor(!)  Avukatları ise hasta olduğunu savundukları Sırp katilin salıverileceğinden umutlu!..
Adaletin bu mu dünya? Yoksa Mehmet Akif'in "canavar" diye tarif ettiği medeniyet bu muydu?
Bosna'da ve Srebrenitsa'da şehit düşen bütün mümin kardeşlerimi rahmetle anıyorum. Sizler huzur içinde yatın. Size zulmedenler, bilin ki kısa bir süre sonra zelil bir şekilde ahiret adaletinde hak ettiklerini bulacak.
Kadir gecesinin, bütün inananlara hayırlar getirmesini diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.