Ava giden avlanır

Ne hoş ki diğerlerinin yanı sıra hepsine seffgiler, ticaretle uğraşan birçok okurumuzdan güzel güzel mailler geldi. Madem önceki hikâyeyi beğendiniz geliyor bir yenisi;

Efem Amerikalı bir antikacının yolu Türkiye’ye düşmüş, hayvan pazarının birinde geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir adamın durduğu, zayıf mı zayıf, hasta bir eşek görmüş. O da ne? Ancak dikkatini çeken, bu zavallı eşeğin üzerinde gördüğü, oldukça eski ve son derece değerli semermiş.

Antika kültürü olmayan bu zavallı ihtiyardan, semeri son derece ucuza satın alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış... Sıkı bir pazarlıktan sonra, eşeği normal fiyatının beş katına satın almak üzere anlaşmış.

Binlerce dolar değerindeki antika semeri, 4-5 eşek parasına aldığı için sevinmeye tam başlamışken, ihtiyar satıcı çırağına seslenmiş:

“Oğlum, koş ahırdan yeni bir semer getir beyefendi için, bu eski semerle göndermeyelim onu!” Amerikalı tutuşmuş hâliyle:

– “Benim için sorun değil, zahmet etmeyin…” filan derken bayağı bir dil dökmüş. En son bizim ihtiyar dayanamamış:

– “Boşuna uğraşma beyim, biz o semerle çoook eşek sattık!”

Tüm eşeğin değil, semerin peşinden koşanlara ve kendini akıllı zanneden çıkarcılara selam olsun… 

Ninem diyor ki: Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.