Bilin bakalım…

Bilmeceler sadece çocuk işi değil, hepimiz seviyoruz. Hele de eski ve yöresel olanları... Tıpkı atasözleri, deyimler gibi kültür zenginliğimiz eski bilmeceler de unutulmamalı! E ben de toparladım enteresanları. Ha bir de; kıyamadım size, buyurun yanlarında da hazır cevapları…

Bize bir kadı geldi; dünyanın tadı geldi. (Tuz)
Atlayarak yürür, patlayarak ölür. (Pire)
Ey bulutlar bulutlar, Yusuf’u yedi kurtlar. Ben bir şekil kuş gördüm; tepesinden yumurtlar. (Buğday)
Cıvıl cıvıl kuşlar, sahrada kışlar, kendi diye işler ellere bağışlar. (Arı)
Bir küçücük kumbara, ekin taşır ambara. (Kaşık)
Dört ayaklı bir ayı üstünde kabadayı. (Sandalye)
Ey milidi milidi, dış kapının kilidi, yatsıdan sonra bize gelen kim idi? (Uyku)
Ulur gezer it değil, vurur yıkar yiğit değil. (Rüzgâr)
Düz bayır bitli çayır, dirgenle otun ayır. (Tarak)
Pişirirsen aş olur pişirmezsen kuş olur. (Yumurta)
Bir küçücük mil taşı dolanır dağı taşı. (Göz)
Kabuğu var içi yok, sopa yer suçu yok. (Davul)
Burdan attım kılıcı, Halep’te oynar bir ucu. (Şimşek)
Dışı var içi yok, tekme yer suçu yok. (Top)
Cıngıllı tas, duvardan as. (Saat)
Hanım içerde saçı dışarda. (Mısır)
Dam üstünde takır tukur, sandım kızlar kilim dokur. (Yağmur)
Gökte açık pencere kalaylı bir tencere. (Ay)
Yarım kaşık, duvara yapışık. (Kulak)
Tak burda tak şurda tak kapının dibinde. (Süpürge)
Küçücük yastık, içine un bastık. (İğde)
Bıttırıcık, boynu eğricik. (Nohut)
Dedemin fesi, acı gelir nefesi. (Biber)
Elde kat kat, ocakta pat pat. (Mısır)
Geriden baktım, ıldır ışık, yanına vardım yüzü kırışık. (Kaplumbağa)
Dışı katık, içi kütük. (Zeytin)
Deve tabanı, zincir sabanı, dünya yıkılsa demez yalanı. (Kantar)
Takır takır takraba, içinde var akraba. (Beşik)
Babam kandil, dedem çıra, işin yoksa beni ara. (Ampul)
Elul melul, kitli demir, vur başına, otur kemir. (Ceviz)
Ağzı yok karnı tok. (Yastık)
Daldan dala kırmızı pala. (Sincap)
Damdan düştü kırılmadı, bir yumruğa dayanamadı. (Soğan)
Karşıda bir kırmızı kilim, yanına vardım dilim dilim. (Kiremit)
Bin bıyıklı tahta kayıklı. (Fırça)
Âlemi döndürür felekten, dünyayı geçirir elekten; her başta bulunmaz bu yüksek dilekten. (Akıl fikir)
Nar tanesi nur tanesi, dünyanın bir tanesi. (Ben)

Ninem diyor ki; Eşek elin yük emanet bizimkisi deh çüşten ibaret.