O akşam Sevgi ile Hikmet Amca, hem geçmiş olsun demek, hem de koltuk değneğini Yalçın'a vermek için Elvan Hanımlara oturmaya gittiler. Elvan Hanım, sürpriz ziyarete çok sevinmiş, ne yapacağını şaşırmıştı. -Rahmetli Neriman'dan sonra ilk defa evime geliyorsunuz Hikmet Efendi, buyurun, buyurun hoş geldiniz, ne iyi ettiniz, yıllardır kapımızı çalan olmamıştı, diyerek etraflarında dört dönüyordu. Yalçın görünürde yoktu. Sedire oturan Sevgi, utanarak kendisine bakıp gülümseyen yedi yaşındaki sevimli kızı yanına çağırıp öptü. -Adın ne senin bakayım? -Yasemin. -Ah, ne güzel adın var senin, yerim seni ben yerim... Abin nerede Yasemin? -İçeride uyuyor. Elvan Hanım yerinden kalkarak; -Yalçın gece pek uyuyamamıştı kızım, uzandığı yerde uyuyakalmış, dedi, şimdi uyandırırım. -Siz oturun Elvan Teyze, biz Yasemin'le gider uyandırırız, dedi Sevgi. Hem ona bir sürprizimiz var. Bakın, bunu Hikmet Amca yaptı, rahat yürüsün diye. -Allah razı olsun, dedi kadın. Ben de bugün gidip araştırdım alayım diye ama öyle pahalı ki. Haydi siz Yalçın'ı uyandırın, ben de bir çay koyayım. Sevgi odaya girdiğinde Yalçın uyuyordu. Annesinin üstüne örttüğü örtü açılmıştı. Üstünü örterek bir süre yüzüne baktı. "Uyuyan hastalara bakma konusunda bayağı tecrübe sahibi oldum" diye düşünüp gülümsedi. O arada Yalçın uyanarak gözlerini ovdu. Karşısındakinin Sevgi olduğuna inanamadı. -Allah'ım, son günlerde ne güzel şeyler oluyor böyle? Sen gerçek misin, yoksa ben hâlâ rüyada mıyım? -Uyan uyan, diye seslendi Sevgi. Üsküdar'da sabah oldu! -Ya, inanmazsın, rüyamda seni gördüm. Gelinlikle. Mahalleden gidiyordun, ben de pencereden sana bakıyordum. Ee? Vedaya mı geldin, hayırdır? Sevgi koltuk değneğini göstererek; -Bunu getirdim, dedi. Hikmet Amca yaptı senin için. Birkaç tane de kitap getirdim, içeride. Okursun, canın sıkılmaz. Koltuk değneğine tutunan Yalçın doğrulup ayağa kalktı. -Hikmet Baba büyük adam. Neye ihtiyacım olduğunu biliyor. O da geldi mi? -Geldi, içeride. Beraber yürürlerken, -İnşallah çabucak iyileşirsin de, buna ihtiyacın kalmaz, dedi Sevgi. Yalçın durup Sevgi'ye baktı. -İnşallah sen de çok mutlu olursun. Sahi, düğün ne zaman? Sevgi gülerek başını eğdi. -Ben mahallemizde kalmaya karar verdim. Burada mutluyum. Hiçbir yere gitmeye niyetim yok. -Yani, diye kekeledi Yalçın, yani nişan, düğün falan yok öyle mi? -Yok. Yalçın bu habere çok sevinip heyecanlandı. Hızlı hızlı yürürken birden sendeleyince Sevgi kolundan tuttu. Birlikte içeri girdiler... -SON-