Cüzdanda ne varsa hepsi çıkarılmış, masanın üstüne yayılmıştı. Hikmet Amca, Hande adlı kızın fotoğrafını incelerken, Sevgi yaşlı gözlerini boşluğa dikmiş, trans halinde çekirdek çitliyordu. Hikmet Amca gözlüğünün üzerinden Sevgi'ye baktı. Durumu hiç iyi görünmüyordu. Bir müddet ne diyeceğini düşündü. Sonra elindeki fotoğrafı masaya atarak; -Sen bu kızdan çok daha güzelsin, dedi, üzülme. Sevgi, acı bir tebessümle; -Geç kalmış bir güzel, diye cevap verdi. -Her şeyin bir vakti zamanı vardır, diye devam etti Hikmet Amca. Kaderinde var ise kim mani olabilir? Yok ise de ne yapsan boş. -Sanırım benimki ikinci şıkka giriyor, dedi Sevgi. Üfürdüğü çekirdek kabuğu Hande'nin fotoğrafı üzerine düştü. Hikmet Amca Sevgi'nin kolundan tutarak sarstı: -Hadi, yapma! Nerede benim o güçlü Sevgi'm? Sevgi çekirdek çitlemeyi bırakıp Hikmet Amcaya bakarak derin bir iç geçirdi: -Senin Sevgi'n en zayıf dönemini yaşıyor Hikmet Amca... Ama kararımı verdim, yarın cüzdanı teslim edip bu defteri kapatacağım... -Hakkında hayırlısı olur inşallah kızım, dedi Hikmet Amca. *** Sevgi o sabah her zamankinden daha sakin ve kararlıydı. Ciddi bir ifade takınmış, müşterileriyle ilgileniyordu. Bir ara tezgâhın üstünden gazete alan Sinan'ı görünce sıradan bir müşteri gelmiş gibi davranarak parasını alıp kasaya koydu ve önceden hazırladığı cüzdanı uzattı: -Sanırım bu sizin. Sinan gözlerine inanamayan bir ifadeyle Sevgi'ye bakarak; -Ah, evet benim! Nereden buldunuz bunu? diye sordu. -Dün gazete alırken burada düşürmüşsünüz. Siz gittikten sonra fark ettim. Sinan, eline aldığı cüzdanına bakarak sevinçle söylendi: -Çok teşekkür ederim! Dün bunun yüzünden başıma neler geldi bir bilseniz! Sevgi ciddi bir ifadeyle; -Bilmem gerekmez, diye söylendi. Her gazete alanın hikâyesini dinleyecek olsam, o hooo! Genç avukat bir an bozulur gibi oldu, sonra toparladı. -Haklısınız. -Her neyse, dedi Sevgi. İçine bakın her şey tamam mı, zan altında kalmak istemem. > DEVAMI YARIN