15-20 yıl sonra bambaşka Türkiye

A -
A +

Dünya gündemine ılgisiz kaldığımız bir dönemdeyiz yine.. Balkanlar'da kritik değişimler arefesindeyiz. Kosova bağımsızlığını ilan etmek üzere. Önümüzdeki haftadan itibaren, Kosova'nın bağımsızlığı sonrasında bir dizi hızlı gelişmeler yaşanacak. Ama Türkiye'de, bir takım medyanın adeta körüklediği çok sanal gündemler var. Başörtüsüne dolananlar, Türkiye'yi zorla krize ve kaosa sokmak için çırpınıyorlar. 1400 küsur yıldır müslümanların taktığı başörtüsüne düşman kesilenler ve bundan dolayı anlaşılmaz korku ve vehimlere kapılanlar, ülkede felaket tellallığında adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Çok ilginçtir. Benzer bir başka korkunun da komşu Yunanistan'da olduğunu, önceki gün öğrendik. Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyannis, Washington'da temaslarda bulunuyor. Bayan Bakan önceki gün Stratejik ve Uluslararası Etütler Merkezi (CSIS) isimli düşünce kuruluşunda konuştu. Konuşmasında Türkiye'ye ve Balkanlar'daki gelişmelere geniş yer veren Bakoyannis, "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması gerektiğini " söyledi. Anne Türkler geliyor Bayan Bakan konuşması sonrasında soruları cevapladı. Bir Yunanlı gazeteci, Bakoyannis'e şöyle sordu: ''Türkiye AB'ye girerse biz onlara karşı avantajlarımızı kaybetmez miyiz? Türkler, Ege adalarına akın etmez mi, oraları istila etmez mi?'' Böylece bizdeki bir takım medyanın başörtüsü takıntısının benzeri, "Anne! Türkler geliyor!" korkusunun, Yunan medyasında olduğunu da öğrenmiş olduk. Bayan Bakan bu soruyu, "Ben böyle bir korku görmüyorum!" diyerek şöyle cevapladı: "En başından beri, Türkiye'nin tam üyeliği durumunda bile, serbest dolaşım gibi bazı konularda kısıtlamalar öngörülüyor. Dolayısıyla Türklerin Ege adalarını istila etmesi söz konusu olmaz. Tam tersine Ege'nin barış denizi olması herkes için iyi olur.'' Yunan Dışişleri Bakanı'na, "Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini destekliyor. Bu nasıl bir destek? Yunanistan bunun için ne yapıyor? Kıbrıs'ta bu yıl çözüm için umutlu olduğunuzu söylediniz. Çözüm için nasıl bir fırsat var?" sorusunu yönelttim. AB üyesi bambaşka Türkiye Bakoyannis sorumu cevaplarken, "Türkiye'nin gereklerini yerine getirmesi durumunda, AB'ye tam üye olmasını desteklediklerini" vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin tam üyeliğine itiraz eden Fransa ve Almanya'nın tezlerine de karşı çıktı. Bayan Bakan şöyle konuştu: ''Üyelik gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi, üyeliğin yolunu açmalı. Bazıları başka türlü düşünüyor, ancak biz AB'nin sözünü tutması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'ye bu adil şansı vermeliyiz. Zaten tam üyelikten bahsederken bugünkü Türkiye'yi değil, 15-20 yıl sonraki Türkiye'yi konuşuyoruz. Eğer gerekli reformları gerçekleştirmede isteklilerse, bizim de kendi sözümüze bağlı kalmamız gerekir!" Bakoyannis, "Kıbrıs'taki durumun kabul edilmez olduğunu, Lübnan gibi krizli bölgede 8 bin Barış Gücü bulunurken, Kuzey Kıbrıs'ta 40 bin Türk askerinin olmasının izah edilemeyeceğini" savundu. "Kıbrıs sorunu çözülmeden Türkiye'nin AB'ye girmesinin ise söz konusu olmayacağını" ileri sürdü. Ancak, "Kıbrıs sorununun çözümü yönünde bu yıl bir fırsat penceresinin ortaya çıkacağı umudunu taşıdığını" belirtti. Yunanlı Bakan'a "Kosova'nın yakınlarda bağımsızlık ilan etmesinin beklendiği hatırlatılarak, bunun KKTC veya Kuzey Irak konularında etkisinin olup olamayacağına ilişkin görüşü" soruldu. Bakoyannis bu soruyu cevaplarken, "Kosova'nın bağımsızlığının Kıbrıslı Türkler veya Iraklı Kürtler tarafından kullanılabilecek bir örnek meydana getirmesinden korkan birçok kişi olduğunu" hatırlattı. "Kosova'nın bağımsızlığının, bütün bölge için kötü bir formül oluşturacağına yönelik temel teze" dikkati çekti. Ayrıca bir başka soruyu cevaplarken, "Makedonya'nın ismini değiştirmemesi halinde, NATO üyeliğini veto edeceklerini" de tekrarladı. Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinden ve parlak geleceğinden bahsetmesi enteresan bir gelişme. Türkiye'de sanal gündemlerle iç karartan felaket tellalları da keşke Yunanlı Bakan gibi, 15-20 yıl sonrasının "tam demokratik" ve "Avrupalı" Türkiye'sini hayal edebilseler... Bu yöndeki gelişmelere odaklanarak insanlara umut ve moral verebilseler.. Çünkü, "Anne, Türkler!" ve "Anne, başörtüsü!" korku ve endişelerinin bitmesi, sadece Ege Denizi'ne değil; Orta Doğu'dan Balkanlar'a, Kafkaslar'dan Avrasya'ya barış, istikrar ve huzur getirecektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.