ABD'nin yanlışları ve çifte standartları

A -
A +

Başkan Bush'un anlamsız savaşı ve yanlış üstüne yanlışları, "frensiz" devam ediyor. Dışişleri Bakanı Powell daha önceki gün, "Irak'ın geleceğini, BM'ye bırakmayız!" dedi. Zaten Başkan Bush, etrafını çeviren bir avuç şahinin etkisiyle, Irak'a kafayı taktığından beri, ne uluslararası hukuk ne de anlaşmalar kaldı. Adaletsiz yapısı ile olsa da dünyada bir "denge" ve "meşruiyet" merkezi olan Birleşmiş Milletler'i devreden çıkardı. Kendi kurduğu NATO'yu ve AB'deki müttefiklerini "gereksiz" ve "fonksiyonelsiz" konuma soktu. Türkiye gibi sadık bir müttefikini, stratejik ortağını, TBMM'den geçmeyen tezkere sonrasında, "yok sayan" tehlikeli bir istikamete girdi. Sadece gücünü, sadece süperliğini esas alan acayip bir strateji uygular oldu. "Astığım astık, kestiğim kestik. Ben yaparım oldu" diye özetlenecek bu yeni stratejisi hem ABD'yi, hem dünyayı felakete sürüklüyor! Ne yazık ki bunu durduracak, Bush'u frenleyecek mekanizmalar da yok! Türkiye, TBMM'deki tezkere kazasını yaşamasaydı, ABD'nin bu denli yanlışlara girmesini, dünyanın uçuruma yuvarlanışını belki de önleyebilirdi. Ama maalesef bazılarının duyguları, Türkiye'nin çıkarlarının önüne geçti. ABD'nin yanında olmak, onun haksız ve anlamsız savaşına ortaklık olarak algılandı. Türkiye'yi, Kuzey Irak'a 80 bin askerini sokabilecek, ABD'nin yanlışlarına dur diyebilecek bir konumdan, esamesi okunmayan bir duruma getirmek, ABD'nin yanlışlar ve çifte standartlarla dolu istikametini, uygulamalarını, acımasız savaşını "frensiz" bıraktı. ABD'ye İngiliz ve İsrail etkisi tartışılıyor Başkan Bush, kural tanımayan bir avuç şahinin etkisinde. Bu şahinleri yönlendiren mekanizmaların başında da etkili İsrail lobisi ve ABD'nin sırtına binerek dünyaya güçlülüğünü gösterme gayretinde olan İngiltere var. Ancak ABD'nin stratejik ortakları İngiltere ve İsrail'in bu kılavuzlukları, Amerikan ve dünya kamuoyunda bugüne kadar benzeri görülmemiş biçimde tartışılmaya başladı. ABD'li şahinlerin başında gelen karanlıklar prensi lakablı Richard Perle'ün kirli işlerinin ve savaştan kâr edecek büyük şirketlerle ilişkilerinin araştırılması istendi. Demokrat Parti'nin önde gelen milletvekillerinden olan John Conyers, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'dan, Perle'ün bu ilişkilerini gecikmeden detaylı araştırmasıni istedi. İngiliz Gazetesi The Guardian'da ( www.guardian.co.uk ) George Monbiot imzasıyla çıkan bir yorumda, ABD'nin kanun-nizam tanımazlığı ve çifte standartları ağır biçimde eleştirildi. Yazıda, "bugün '5 Amerikan esiri El Cezire televizyonunda gösterildi. Cenevre Konvansiyonu'nun savaş esirleri konusundaki maddesi ihlal edildi' diyerek dünyayı ayağa kaldıran ABD'nin, Irak'ı işgalinin kanunsuz olduğu; hem Irak Savaşı'nda, hem de Küba'daki Guantanamo Üssü'nde bulunan 641 Afganlı'ya savaş esiri muamelesi bile yapmayan ABD'nin hukuk ve insan hakları ihlalleri" konu ediliyor. George Monbiot, ABD'nin Cenevre Konvansiyonu'nun tam 12 maddesini ihlal ettiğini ve "savaş suçlusu ülke" konumuna düştüğünü vurguluyor. Bush'un yanlış savaşı Irak Savaşı'nın yanlışlığını anlatan ve bütün dünyada Amerikan aleyhtarlığının artmasından İsrail'i sorumlu tutan bir başka Amerikalı ünlü de Pat Buchanan. Cumhuriyetçi Parti'den başkan adayı da olan ve koyu Hıristiyanlığı ile tanınan ünlü Buchanan, Amerika'yı bu anlamsız savaşa sokan şahinleri ve İsrail'in sertlik yanlısı yöneticilerini çok ağır eleştiriyor. Buchanan "Bu kimin savaşı" başlığıyla dergiye kapak olan incelemesinde, Başkan Bush'un politikalarının arkasındaki görünmez elleri teşhir ediyor. (The American Conservative Dergisi, www.amconmag.com ) Irak Savaşı'nı ve ABD'nin yanlışlarını eleştiren bir başka ünlü de, Demokrat Parti'nin başkan aday adaylarından Lyndon LaRouche. Bush'un şahinlerinden birisi olan Başkan Yardımcısı Cheney'i Hitler'e benzeten LaRouche, "Savaş, Hitler ve Cheney" başlıklı makalesinde, Irak Savaşı'nın, İkinci Dünya Savaşı başında Çekoslovakya ve Polonya'yı işgal eden Hitler'in saldırganlığından farklı olmadığını ve bu savaşın dünyayı felakete götürdüğünü vurguluyor. ( www.larouchepub.com ) Evet Amerika, tek kutuplu dünyada, acımasız kılavuzlarının yönetiminde yanlış ve çifte standartlı politikalarını sürdürüyor. Üstelik bu gidişata belki de fren olabilecek tek ülke Türkiye'nin de devre dışı kalması, dünyanın geleceğini daha da karartıyor! Yüce Allah bu gidişatın sonunu hayır eylesin ve zalimlere fırsat vermesin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.