Hoşgörü diyalogdan çok farklıdır

A -
A +

Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığınca, Topkapı Eresin Otel'de, 30 Haziran 2004'te; 'Belgelerin diliyle Osmanlı Hoş Görüsü' adı ile bir sergi açılmıştı. Gidip göremedim. Ancak bazı internet siteleri, sergideki fermanlardan alıntılar yapmışlar. Bana da bazı maillerle ulaştı. 15 Temmuz-31 Temmuz 2004 tarihleri arasında, bu sefer Ayasofya müzesinde, 'Hoşgörünün vatanı Osmanlı' adıyla, hemen hemen aynı materyallerin yer aldığı bir sergi daha açıldı. Bu fermanlarda özetle, Osmanlı devletince Gayri Müslimlere tanınan haklar ve hayvan hakları konusunda, bugün bile Batılılara garip gelecek kadar HOŞGÖRÜ demokrasisi göze çarpıyor. Bu çalışmalar elbette faydalıdır. Yapılmasında yarar vardır. Son on senede hız kazanan 'Dinler arası diyalog çalışmaları' yapanlarca, Osmanlının bu hizmeti istismar edilmeye başlanmıştır. Dinler arası diyalog çalışmaları, aslında Katolik dünyasının misyonerlik çalışmalarının son ve sinsi bir yoludur. Bol maaşla bile Misyoner bulamayınca, diyalog tuzağını kurdular. Müslüman ve Türklere karşı 1096'da, Papaz Pierre L'Ermite, Papa Urbanus'un talimatları ile Birinci Haçlı Seferini başlattı. Ardından resmi yedi sefer daha düzenlendi. Gayri resmi Haçlı Seferlerinin haddi hesabı yok! Bu seferlerde halka şirin görünmek ve evlatlarını askere almak için, yolculuk güzergahındaki binlerce Yahudiyi katlettiler.Yine binlerce Ortodoks'u da sapık diye suçsuz yere öldürdüler. Birinci Haçlı Seferinde, seferi yöneten Aşağı Lorainne Kontu Bouillon, 600 bin askerinden 560 binini kaybetme pahasına Kudüs'ü aldığında, Kudüs halkından 70.000 Müslüman ve Yahudiyi topluca kestirdi. Bunu din adına yaptılar. Türk ve Müslümanların herhangi bir savaşta, böyle toplu kıyımına rastlanamaz. Sanki Haçlı Seferlerini ecdadımız düzenlemiş de, Katolik Papa ve adamları bize diyalog teklif ediyor. Yapabilecekleri tek teklif, Müslümanlarca affedilmelerini istemek ve özür dilemek olmalıydı. Maalesef 2002 senesi Nisanında, zamanın Diyanet İşleri Başkanı, Vatikan'da Papanın huzuruna kabulünü arzu ederek, orada bir diyalog belgesi imzaladı. Bu imza millet adına atıldı. Belgenin içeriği halen açıklanmadı. Şimdi Türkiye'deki Diyalog Muhipleri, Osmanlı hoşgörüsünü, Diyalog çalışması olarak kullanmaya çalışıyorlar. Diyalog çatışanlar arasında sulh için olur. Osmanlı gerçekten tam birhoşgörü devleti idi. Vatandaşının dil, din, örf ve âdetine karışmazdı. Bu kararı da TEK taraflı idi. Saint Barthelmi yortusunda, Fransa'da bir gecede, 20 bin Katolik olmayan Hıristiyan evlerinde Katoliklerce yakılarak öldürüldü. Katolikler önce gayri Katolik Hıristiyanlardan özür dileyip kendilerini affettirmeye uğraşsınlar. Devlet arşivlerimizin böyle sinsi çalışmalarla ilgisi olacağını beklemiyorum. Ancak aynı konuda 15 gün arayla, aynı dokümanlarla sergi açılması bazı kesimlerin bunu kullanmaya çalışması biraz tuhaf geldi. Bundan üç sene evveline kadar Osmanlı Arşivi dairesi, birçok faydalı kitap yayınlardı. Şimdi bu kuruluşumuza ne oldu da, tek bir kitap yayınlayamaz hale geldi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.