Ankara'daki 'Terör Zirvesi'nin sonuçları

A -
A +

Genelkurmay Başkanlığı, 'Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi'nin Ankara'da 24-25 Mart günlerinde düzenlediği 'Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği' sempozyumu'na 82 ülkeden askeri ve sivil temsilcinin katıldığını ve fakat bu önemli toplantının medyamızda gerekli oranda yer almadığını görüyoruz. Bu nedenle, toplantıya katılan usta gazeteci Fikret Bila'nın Zirveye sunulan tebliğler, konuşmalar ve katkılardan ortaya çıkan sonuçları vurgulaması çok yerinde ve faydalı olmuştur. Bila'nın da vurguladığ gibi; bu zirvenin vardığı sonuçlar şöyle özetlenebilir: "Hiçbir ülke ve ulus küresel terör tehdidi dışında değildir. İki Okyanus ile ekonomik ve askerî gücünün koruması altında olduğuna inanan ABD'de El Kaide'nin terör saldırısını önleyememiştir." Nitekim, Başbakan Erdoğan'ın IV. Dünya Demokrasi Hareketi Kongresinde yaptığı konuşmada; "Hiçbir ülke ne kadar güçlü olursa olsun terör beni vuramaz' diyemez. Teröre karşı bütün dünya ülkeleri istihbarat ve işbirliği yapmak zorundadır şeklinde konuştuğunu hatırlıyoruz. Ankara'daki Zirvede varılan diğer sonuçları şöyle özetleyebiliriz: Terörle mücadelede hiçbir ülke tek başına başarılı olamaz. Teröre karşı bütün dünya, ortak bir dil kullanmayı başaramazsa terörün sonu gelmez. Genelkurmay Başkanımızın deyimi ile 'Terör 21. Yüzyılın vebasıdır. Bir virüstür' Nitekim, İsrail İstihbarat Örgütü Mossad'ın 1990-2003 yılları arasında Başkanlığını yapan Efraim Halevy'nin, haklı olarak terörizm ile savaşı '3. Dünya Savaşı' olarak nitelediği bilinmektedir. -Ulusal ve Uluslararası uçurumlar terörü doğuran faktörlerdir. Dünyanın bir tarafı açlıktan ölürken, bir tarafı refahını arttırıyorsa, bu düzen terör doğurur. Bu nedenle sosyo-ekonomik dengesizlikleri gidermek dünyanın sorumluluğudur. Terör bir dış politika aracı olarak da kullanılmamalı, terörün onu destekleyen ve besleyenleri de bir gün vuracağı gerçeği unutulmamalıdır. İslamî Terör kavramı yanlıştır. İslam, 'Bir insan öldüren bütün insanlığı öldürmüş sayılır' diyen bir dindir. İslâmla, onu tahrif ederek kullananları birbirinden ayırmak gerekir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.