> Gülçin Esen İnsanlar merak etmedikleri şeyleri öğrenemezler, öğrenirlerse bu mecburiyettendir. Mecburiyetten öğrenilen bilgi ise geçicidir. En son merak edip araştırdığınız konuyu düşünün, hâlâ büyük bir kısmı zihninizde yer kaplıyor değil mi? Bir çocukta en başta köreltilmemesi gereken duygu, merak duygusudur. Merak duygusu gelişen çocuk, araştırmaya yönelir. Araştırma duygusu, özellikle beş duyu organının çalışması ile iş görür. Dolayısıyla artık çocuklarınıza fiziksel veya psikolojik ciddi zararlar vermeyecek bir durum söz konusu olmadığı hâllerde "Dokunma, koşma, yeme, bakma, oynama, sorma!" gibi meraklarını köreltici, araştırmalarını engelleyici ifadeler kullanmayın. Araştırma duygusu gelişen çocuk, hem kendini hem çevresini daha iyi tanır. Tecrübe edinir, sınırları bilir. Yeri gelince liderliği öğrenir. Kendini tanıyan birey ne istediğini de bileceğinden kendi hayatına yön verirken doğru kararlar alır. GELECEĞİNE YÖN VERİYOR Hobi, meslek, arkadaş, iş seçimi vb. sahip olmayı hayal ettiği her şeyi uygunluğu, ihtiyaçları ve kullanılabilirliği ile denetleyerek seçer. İnsanların çoğu, sevmedikleri işlerde başarılı olamazlar; başarılı olsalar bile mutlu olamazlar. O zaman doğru mesleği seçmek şahsın ileriki hayatında mutlu olmasını etkilediği gibi önceki hayatı da bu seçimi yapmasına neden olur. O zaman hayatta önceki ve sonraki her durum, birbiriyle ilgilidir. Geçmişte yaşadıklarımız, geleceğimizdeki kararlarımıza ve hayatımıza yön verir. KİRLENMEK GÜZELDİR! Şimdi misafir odalarının kapısını açın ve mutfak çekmecelerindekileri yerlere saçmasında ona arkadaşlık edin, tabii öğretici kimliğinize bürünerek. Neyin ne işe yaradığını öğretmekten, çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun onunla sohbet etmekten çekinmeyin. Ütüye dokunmak istediğinde ve bunu ısrarla yapmaya çalıştığında en kısık ayarda dokunmasına izin verin. Çamaşır makinesini bir kere de onun çalıştırmasını sağlayın. Bulaşık makinesinin deterjan haznesini bırakın o doldursun. Parkta üstünü kirletmesinden ve sağlıklı görünen bir sokak kedisine dokunmaktan onu mahrum etmeyin. Çocuklar için hayatta her şey keşfedilmeyi bekleyen heyecanlı, gizemli bir hazine gibidir. Dış dünyanın verilerinden derlenen iç dünyada, kalbe giden seyr ü seferlerine engel olmayın ki hayatlarında sizlerin geçmişte biçtiği sınırlar yüzünden kendilerine ve başarabileceklerine önyargıyla yaklaşmasınlar. Tecrübe etmekten, çabalamaktan, merak etmekten korkmasınlar. PENCERELER Utku Öztürk Emre Erdoğan utku.ozturk@ihlaskoleji.com HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ 3 ŞEY: TAVUKLAR 10 bin yıldır evcil > Yıllık 7 tavuk hakkınız var: Dünyada her sene 50 milyar tavuk yetiştiriliyor. Yani bir senede, kişi başı, ortalama 7 tavuk düşüyor. Bu arada tavuk 10 bin yıl önce evcilleştirilmiş. Bu süre, köpeği evcilleştirmemizle aynı; kediyi ise 9 bin 500, ineği 8 bin, atı ise 6 bin yıl önce evcilleştirmişiz. > Kafaları iyi çalışıyor: Tavukların da köpekler gibi önsezileri güçlüdür. Aynı zamanda, bulundukları bir bölgeden bir maddeyi aldığınızı fark ettiklerinde bunun hâlâ var olduğunu bilirler (Küçük çocuklar, maddenin kaybolduğunu düşünürler.) Ayrıca, tavuk beyni bir travma yaşadığında kendi kendini tamir eder (İnsanlarda bu özellik yok). > Dünyanın en ünlü tavuğu: Onun adına Mike derler. Mike, 1940'da bir kedi tarafından kafasının büyük bir kısmı koparılıp tam 18 ay boyunca hayat mücadelesi veren tavuğun ismi. Kedi, tavuğun sadece bir kulağını ve beyninin kökünü bırakmış. Sahipleri Make'ı, 18 ay boyunca boynundan damlayla beslemişler. Kendi web sitesi (miketheheadlesschicken.com) ve adına düzenlenen bir festival var. İroniktir ki bu bir tavuk yeme festivali.... Biliyor muydunuz? Kendinizi Türklere emanet edin oğlum Hristiyan şövalyesi Büyük Stefan, ölüm döşeğinde evlatlarına öyle bir vasiyet eder ki... 16. yüzyılda Osmanlı orduları ile savaşa tutuşmuş olmasından dolayı, Katolik Avrupa tarafından kendisine "Hristiyanlığın şövalyesi" unvanı verilen Boğdan Beyi Büyük Stefan'ın ölüm döşeğinde, evlatlarına gayet ibretli bir şekilde: "Belki de yakında himayeye muhtaç olacaksınız. Asla Rus'a yanaşmayın! Haindir, sizi yok eder. Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler." diyerek nasihat ettiğini biliyor muydunuz? "Tweetçi" witter.com/twtci merkul Biz çocukken bunu dese bir genç kız kesin evde kalırdı: "Hobilerim; dizi izlemek, evlilik programı izlemek, televizyon karşısında uyumak.." emrearısoy Üniversiteyi bitirdiğimde hiç iş bulamazsam eğer; "Kalem Akrobasisi" sektörüne müthiş bir giriş yapabilirim. herbiolog Sonbahar/Kış/ Bu ne abi/Yaz burusvilis Kanal tedavisi de işe yaramazsa İstanbul'u çekeceklermiş. esfood007 İnsan doğduğunda ezanı okunur öldüğünde ise namazı kılınır. İşte bir insanın dünya ömrü bu kadar kısadır. zisuur İşçi, 1 Mayıs'ta devrimcilerin kirlettiği taksim meydanını temizleyen insana denir metinustundag Aşkın emekten önce geldiği tek yer / Türkçe sözlüktür! UcamayanAdam İlk 2 sınavdan 20, 30 aldığı halde "3.'den 100 alsam hoca da sözlüme 90 verse" diye hesap yapan öğrenciye Polyanna bile güler. musmulapenguen Flash TV: Kraliyet düğününü canlı yayınlayacaktık ama düğünde halay çekilmeyeceği haberini alınca vazgeçtik. tootsieroll Böyle devam ederse, ÖSYM başkanı bütün gençliğin mektup arkadaşı olacak. Haftanın sözü HAYAT, GERİYE DÖNÜP BAKTIĞINDA GÖRDÜĞÜN HATIRALARIN TOPLAMIDIR. YAZILI YOKLAMA > Soru: Lond-ra konferansı ne zaman ve kimler arasında olmuştur? Cevap: Londra Konferansı Sevr Antlaşması'yla olmuştur. Bizanslılarla olmuştur. > Soru: Ormanların korunması için neler yapmalıyız? Cevap: Ormanların korunması için sadece ihtiyacımız kadar ağaç kesmeliyiz. > Soru: Osmanlılar Viyana'yı neden 4. kez kuşatamadılar? Cevap: Çünkü atacak kuş kalmamış. GOOGLE ARENA Arama motorlarına göre karşılaştırma YGS şifre 12.3 milyon Oyun şifre 8 milyon Öğretmen 23.8 milyon Mühendis 14 milyon Futbol 168 milyon Basketbol 13 milyon etkili- yorum İbrahim CEBECİ icebeci@ihlaskoleji.com İlginç bir teklif Hafta sonu anneler günü ve insanlar annesine hediye alma yarışında son kulvara girdi. Çok tuhaf! Anne gibi kıymetli bir varlık için yılın 365 gününü 1 günle kurtarmak! Bir de insanlar bu yüzden strese giriyor. Acaba anneme ne alsam? E, bayanlar incik boncuk şeylerden de hani çok hoşlanır! Eşarp mı alsam, çanta mı? Yok, yok, iyi bir cep telefonu; ya kullanamazsa! Mikser daha da hoşuna gider, iyi de annemin mikseri var. O zaman güzel bir çiçek yaptırayım, o da solar... Eeee, ne alacağım? Hah şimdi aklıma geldi, en iyisi bir çeyrek altın alayım. Hem istediği zaman paraya çevirir hem de altın günlerinde de kullanabilir. Oh be, sonunda kurtuldum bu dertten. Ya kardeşim niçin sıkıntıya giriyorsun, 23 Nisan'ı içine alan hafta Dünya Kitap Günü'ydü; hem de anneler günü gibi adı da var. Ayrıca 8 Mayıs'la da arasında sadece 15 gün var. Al güzel bir kitap, kurtul bu dertten. Ne kadar komik deyip güleceksiniz. Siz gülmeye devam edin. Ben yıllardır okumayan insanlarımıza ağlıyorum, bu gidişle de ağlamaya devam edeceğim. Dünya Kitap Günü'nde ne kitapçılar doldu taştı ne de önlerinde kuyruklar oluştu. İnsanların çoğu mağazalarda ve internetteki alışveriş sitelerinde anneler günü için hediye aradı, ama kitapçılar ve kitap satan siteler yine sinek avladı. Gazetelerde anneler günü için kitap firmalarının reklamı yok. "Bu mutlu günde annenize güzel bir kitap" sloganına rastlamadık. Niçin? Çünkü kitap karın doyurmuyor da ondan! İşte size bir öğretmenin öğrencisiyle yaşadığı ilginç bir diyalog: -Evladım, kitap için para vermek size çok zor geliyor; fakat gidip karnınızı bile tam doyurmayacak olan bir hamburger ve içeceğe en az bir kitap alacak kadar para veriyorsunuz. -İyi de hocam, o en azından karnımızı yarım doyuruyor, kitap ise hiç doyurmuyor. -! ! ! Lafa geldi mi kitap en iyi hediyedir, icraata gelince kitap en kötü hediyedir. Hediye paketi açılınca eğer paketin içinden kitabın ucu gözükse sadece paket değil kişinin suratı da buruşuyor. Gelin şu buruşuklukları güzelce bir tedavi edelim. Bu sene de değişiklik olsun, "Kitap en güzel hediyedir" sözünün gerçekliğine inanmak için annemize en az bir kitap alalım. Senin hediyen ne olacak diye soracak olursanız bu yazıyla birlikte yılın bütün günlerini annelere hediye ediyorum. ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.