İktidar kavgası

İktidarları tayin etmek halkın oyu ile yani milli iradeye aittir. Şu anda iktidarda olan Ak Parti seçimle iş başına gelmiştir. Ve milli iradenin savunucusudur. Bazı şer güçler seçimle iş başına gelen iktidarı yalan ve iftiraya dayanan kasetlerle devirmek istemektedir. Birtakım gerçekleri bilmemiz gerekiyor. Osmanlı ve onun varisi Türkiye Cumhuriyeti 1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 IMF'nin dışlanmasına kadar hiçbir zaman "Bağımsız" olmamıştır. Gerçi gerek Osmanlı da gerekse cumhuriyet tarihinde Ak Parti iktidarına kadar çok sayıda hükümet gelip geçmiştir ama asla bu konuya muktedir olamamışlardır.  Türkiye Büyük Millet Meclisinin duvarında yazılı olan "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü Ak Parti iktidarına kadar slogan olarak kalmıştır. Çok partili sisteme geçinceye kadar milletvekillerini halk seçemezdi. Çankaya'da tespit edilir ve çifte sistem ile halk milletvekillerini seçecek olan delegeleri seçerdi.  İstiklal Savaşı yani milli mücadelede "Meclis"teki mebuslar halkı temsil ediyordu. Lozan'ı meclisten geçirmek devrim adıyla bin yıllık Türk- İslam medeniyetini yıkma işinde engel olur diye meclis lav edildi. Tepeden inme devrimler yapıldı. Halkın görüşü asla alınmadı. Ankara Yenişehir semtine köylülerin girişi yasaktı. Çok partili rejim ABD'nin tavsiyesi ile kabul edildi. Gerçi bazı partiler kurulmuştu. İnönü'nün provakasyonları (Menemen hadisesi) dahil bu partileri kapatmak ve ülkede CHP'den başka partiye yer vermemek için düzenledi. 

1950 yılında iktidar seçim neticesinde göreve geldi. Menderes çok hizmet yaptı fakat daha büyük hizmetler yapması ABD destekli karışıklıklar neticesi askeri darbe ile önlendi. CHP 64 yılda tek başına iktidar olamadı ama aslında CHP zihniyeti basın, yargı, asker ve iş adamları ile hep devam etti. (2002'ye kadar) Şu anda CHP'nin görüşü ben iktidar da olsam, muhalefet de olsam ülkeyi  idare ederim şeklindedir. Oy potansiyeli seçimle iktidar olma sahip olmadığı için hertürlü karışıklığın yanında olmuştur. Kasetle iş başına gelen genel başkanı 30 Mart'ta muhtemelen hezimetin intikamı ile Başbakana çok ağır hakaretlerde bulunacaktır. 

CHP zihniyetli bazı silahlı kuvvetler mensubları 1960'dan yakın zamana kadar darbeye alet olmuşlardır. Ben ve çok sayıda subay arkadaş bu darbeleri asla tasvip etmiyorduk. CHP dışında iktidara talip olanlar vardır. Yargının çok az kesimi paralel devlet olarak ülkeye çok zarar vermiştir. İktidara talip olanlar arasında medya da yer almıştır. Dünya da ve Türkiye'de medya asla bağımsız olmamıştır. Sermayenin menfaatleri istikametinde kiralık kalem olmuşlardır. (İstisnalar hariç) Bazı yargı mensubları yanında bazı emniyet mensubları da paralel devletin yanında olmuştur. 

Özellikle faiz lobisi, vesayet rejiminin yanında olmuş ve İstanbul Dükalığı boğaziçindeki yalılarda iktidar düşürüp iktidara getirmişlerdir. Ak Parti iktidarında faiz lobisinin zararı 641 milyar TLdir. Hazine ise kar etmiştir. İktidar hırsı aklı devre dışı bırakır. Dindar geçinen bazıları da iktidar sevdası ile palelel devletin yanında yer almış hatta itici gücü olmuştur. Başbakan'a yapılan ağır hakaretlere rağmen Ak Parti iktidarı İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa başta olmak üzere büyük başarı kazanacağını kalben inanıyorum. Ak Parti karşıtı olanlar ise hüsrana uğrayacaklardır. 

Türk halkı sağduyuludur. Cumhuriyet tarihinde bu güzel ülkeye en çok hizmet eden Başbakan Erdoğan ve partisine sahip çıkacaktır. Dünyada en yıkıcı ve en sorumsuz muhalefet CHP başta olmak üzere Türk muhalefetidir. Türkiye'nin kalkınmasına ve bağımsızlığına karşı olanlar, emperyalist güçler Türkiye'yi karıştırmak ve kaosa sürüklemek peşindedir. Allahü teala bu ülkeyi şer güçlerden korusun. (Amin)