SURİYE’DEKİ ATEŞKESİN KAHRAMANI

Orta Doğu’da Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra çok sayıda savaş, darbeler ve iç savaşlar olmuştur. Ve Osmanlı’nın boşluğunu hiçbir güç dolduramamıştır, doldurması da mümkün değildir.

Osmanlı tek “İslam Devleti” idi. Şimdi ismi İslam olan devletler gerçek “İslam Devleti” değildir. Osmanlı sonrası emperyalist güçler Orta Doğu halkını etnik, mezhep, kültür, siyasi ve ideolojik olarak böldüler. “Ümmet” şuurunu yok ettiler ve bunun neticesi birbirine düşman ettiler. Ve ne mi oldu? Osmanlı’ya ihanet edenler (Türkiye dahil) bunun bedelini (cezasını) taksit taksit ödüyoruz. Bu ilahi bir cezadır. İNŞALLAH sona erer.

Suriye’ye gelince, Anadolu’nun tabii bir parçası (devamıdır). Kültür, din ve akrabalık bağımız son derece güçlüdür. Suriye halkına en büyük ilgiyi Türkiye göstermiştir. En zengin ülkeler birkaç bin Suriyeli mülteciyi kabul etmezken Türkiye yıllardır 4 milyona yakın Suriyeliyi bağrına bastı.

Türkiye’nin Suriye politikası hiç değişmedi. Bölünmesine karşı çıktı. ABD ise defalarca karar değiştirdi. ABD, AB ve İsrail Suriye’nin bölünmesini istemektedir. Ve bu plan İsrail tarafından 2004 yılında hazırlandı.

Esad rejimi çökmekte iken, İran Cumhurbaşkanı Moskova’ya giderek Rusya’nın Esad’a yardım etmesini aksi hâlde Esad’ın hezimeti an meselesi olduğunu söyleyerek Rusya’yı ikna etti. Ve dengeler değişti. Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşması ile ibrenin yönü değişti. Halep’te katil ve zalim (Suriye-İran-Hizbullah) Şii çetelerinin Sünni soykırımını (kitle katliamını) birlikte önlediler.

Moskova’da Türkiye-Rusya-İran Suriye’de ateşkes kararı aldılar. İran istemeyerek bu karara katıldı. İran Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Caferi’nin “Yaşlı-genç, kadın-erkek, çocuk-bebek kim olursa olsun bütün Sünnileri katledin” emri önlendi. Humeyni’nin eserlerinde “Sünnilerin katli caizdir ve malları ganimettir” yazılıdır.

İran’da Ahvaz kentinde lig maçında İran’ın Halep’teki zulmü protesto edildi. Ve Türkiye lehine tezahüratlar yapıldı. İran’ın 30-40 milyon Türk asıllı vatandaşı vardır.

İngiliz diplomatı Barley’e göre “Esad Rusya ve İran’ın desteği ile kaybettiği bölgeleri kazandı ama Esad barışı kazanamadı. Ülkesinde istikrarı tesis edemedi.” Suriye’de yeni dengeler Türkiye-Rusya-İran’ın elindedir. ABD devre dışı kaldı.

Türkiye’nin yeni stratejisi: ABD, Türkiye ile iş birliğini istiyorsa PYD ile ilişkisini kessin. ABD’nin eski büyükelçisi James Jeffrey’e göre “Batı Erdoğan’ı istemiyor. Çünkü o halka ne diyorsa bize de aynı şeyi söylüyor. Diğer devletlerin liderleri böyle değil, halka başka bize başka…”

Yıllardır Cenevre’de bir yığın devlet görüştü. Netice yok. Çünkü çoğu barışı değil savaşın devamını istiyordu. Türkmenler 900 yıldır Halep’in hâkimi idi. Bir gün yerine döneceklerdir. Kazakistan’ın Astana şehrinde ocak ayında Türkiye-Rusya öncülüğünde Birleşmiş Milletlerin 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriye’de devamlı ateşkes görüşmeleri yapılacak.  Esad rejiminin garantörü Rusya; Muhaliflerin ise Türkiye’dir. Ateşkes ikisi arasındadır. Suriye’deki ateşkesin kahramanı Türkiye’dir.

DEAŞ, PYD, YPG ve diğer terör örgütleri ateşkesin dışındadır. ABD Irak’ı işgal etti ve mezhep savaşı için Irak’ı İran’a hediye etti. ABD Suriye’de siyası çözüm rolünü Rusya’ya kaptırdı. ABD ateşkes ve çözümü baltalayacaktır.

Eski CIA ajanına göre; “Washington’un PYD’ye silah desteği vermesi nedeniyle, Türkiye ABD’den bıktı. Obama yönetiminin yanlış politikaları yüzünden kaybedildi. Bu Amerikan dış politikası açısında iyi bir gelişme değil.”  Lozan’da sınırları içine hapsedilen Türkiye’nin ateşkes rolü ABD’yi huzursuz etti.

Esad (Baas Rejimi) Suriye için felaket oldu. Moğol istilasından beter oldu. En az 600 bin ölü. 6-7 milyon yurt dışına mülteci. Ve Türkmenler Sünni Araplar, yaşlılar, çocuklar, kadınlar ve muhteşem bir medeniyet katledildi. Kimin adına? Emperyalist güçler için!!!. Kavganın nedeni ise; Petrol ve enerji güzergâhına hâkim olmak.

Yılbaşı gecesi bir eğlence mekânına yapılan terör saldırısı ve katliamının arkasında kesinlikle emperyalist güçler vardır. Türkiye’nin ağırlığı ile Suriye’de sağlanan geçici ateşkesin intikamıdır. Vatan haini ve bidat ehli FETÖ, MİT'e ve Emniyet teşkilatına verdiği zararla terörün önceden önlemesini zaafa uğrattı. Hedef kaos ve geleceğe ait umutsuzluk ve milletin birliğini bozmaktır. Ama kendileri hüsrana uğrayacaklardır. İNŞALLAH...