Yeni anayasa ve gerçekler

AK Parti'nin 2002 genel seçiminden 12 Haziran 2011 genel seçimine kadar giderek tırmanan başarısı, cumhuriyet tarihinde emsalsiz bir başarı ve parti için gurur kaynağıdır. AK Parti'nin zafer sarhoşluğu içine düşeceğine inanmıyorum. Bundan sonra daha çok çalışacağına, daha büyük eserlere imza atacağına inanıyorum. Ancak zirveye ulaşmak çok zordur; ama zirvede kalabilmek daha zordur!.. Seçmen vaadlere kanmamış, hizmetlere oy vermiştir. Başta Sayın Başbakanımız, bakanlar ve hatta il ve ilçe AK Parti başkanları seçim kampanyasında vadettiklerinin listesini ihtiva eden dosyayı devamlı masalarında bulundurarak verilen sözlerin ne derece gerçekleştiğini kontrol etmelidir. 12 Haziran 2011 seçimleri göstermiştir ki, Türk milleti bu iktidardan, ülke huzuruna yol açacak olan, vesayet rejiminin değil kendi isteği doğrultusunda özlediği Anayasayı hazırlamasıdır. İNŞALLAH bu gerçekleşir. Ancak vesayet rejimi mensubu bazı kuruluşların, statüko taraftarlarının kıskançlık, hased ve şuuraltı kinleri sebebiyle "Yeni Anayasa"nın hazırlanması çok zordur. İNŞALLAH yanılan ben olurum. Yanılmak kulluk gereğidir. BDP zafer sarhoşluğu ile şimdiden "özerklik"ten söz etmeye başlamıştır. Geçmişte Osmanlının yıkılışı ve parçalanmasının itici gücü özerklik olmuştur. Özerklik, bağımsızlığa giden yoldur. Özerklik, Osmanlı Devleti için felaket idi. Bugün ise süper felakettir. Sığınacak ikinci Anadolu yoktur. Bugün Suriye, Libya, Yemen, Afganistan, Pakistan, Irak başta olmak üzere Arap ve İslam Dünyasındaki demokrasi isteği ile yapılan karışıklıkların arkasında şer güçler vardır. İçeride ve dışarıda bu şer güçlerin hedefi Türkiye'yi bölmek ve 2023 hedeflerine yani dünyanın en büyük 10 ekonomik gücü arasında yer almasını önlemektir. 2001 yılında ekonomik krizi çıkarıp bankaları soyan 38 baron henüz hesap vermemiştir. Gaybı yalnız Allahü teala bilir. Tahmin caizdir. Şer güçler Türk-Kürt kardeşliğini baltalamak suretiyle iç karışıklıklar çıkarıp yeni bir anayasa yapılmasını önlemek isteyebilir. Allahü teala ülkeyi, Türk milletini ve iktidarı şer güçlerin, şerrinden Sevgili ve Şerefli ve yaratılanların en üstünü Hazreti Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem) hürmetine korusun. (Amin)