‘Ben kardeşin Yusuf'um!'

A -
A +

Yakûb aleyhisselâmın oğulları, Mısır'a vardıkları zaman, babalarının emrine uyarak ayrı ayrı kapılardan şehre girdiler. Yusuf aleyhisselâmın yanına giderek, ihsanlarına teşekkür ettiler. Ayrıca babalarının selâm ve duâlarını bildirerek, "İşte o küçük kardeşimiz budur, onu da getirdik" dediler. Yusuf aleyhisselâm onlara gereken ikram ve iltifatta bulundu. Hatta öncekinden daha çok ikramda bulundu. Onları yemeğe davet etti. Her bir sofraya ikişer kişi oturttu. Onbir kişi olduklarından, Bünyamin yalnız kaldı. Bu sırada kardeşi Bünyamin, Yusuf aleyhisselâmı hatırlayıp ağladı ve kendi kendine, "Kardeşim Yusuf sağ olsa idi, Sultan beni de onunla beraber oturturdu" diye söylendi. Bu esnada Yusuf aleyhisselâm kardeşlerine, "Bu kardeşiniz yalnız kaldı" dedi. "Onun bir kardeşi vardı, öldü" dediler. Bunun üzerine Yusuf aleyhisselâm, "Öyleyse onu yanıma oturtayım!" diyerek, Bünyamin'le aynı sofraya oturdu. Bünyamin, sofrada hem yemek yer, hem de sık sık Yusuf aleyhisselâma bakardı. Yusuf aleyhisselâm, "Niçin bana böyle dikkatli dikkatli bakıyorsun?" diye sordu. "Vefat eden kardeşim size çok benzerdi de onun için..." dedi. Akşam olunca, yatıp istirahat etmek için iki kişiye bir oda gösterildi. Fakat Bünyamin yine tek kaldı. Yusuf aleyhisselâm, "Gel, sen de benim odamda misafir ol!" dedi. Fakat Bünyamin, Yusuf aleyhisselâmın kardeşi olduğunu hâlâ anlayamamış ve kardeşlerinden ayrı kaldığına bile üzülmüştü. Bunun farkına varan Hazreti Yusuf, bulundukları odada kimseyi bırakmadı ve Bünyamin'e dedi ki: "Benim sana kardeş olmamı ister misin?" "Senin gibi eşsiz bir insanla kardeş olmayı kim istemez ki? Ama senin baban Yakûb aleyhisselâm ve annen Râhil değil ki..." Bu defa Hazreti Yusuf'un gözleri dolmuştu. Bünyamin, "Neler oluyor sana ey Azîz? Seni üzdüm mü?" dedi. O da, "Ben senin kardeşin Yusuf'um. Artık huzurlu günlere kavuştun demektir. O hâlde kardeşlerinin yaptıklarından dolayı mahzun olma!" Bünyamin bir anda şaşırmış, neye uğradığını bilemez olmuştu. Yıllardır özlenen, ardından gözyaşı dökülen ağabeyi hiç umulmayan bir zamanda karşısına çıkmıştı. Bu ancak rüyalarda görülebilecek bir mutluluktu. Hazreti Yusuf kardeşine sarılmış, hasret gideriyordu. Yusuf aleyhisselâm Bünyamin'e; "Sana söylediklerimi kardeşlerine söyleme!" diye tembih etti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.