İsa aleyhisselam, son peygamber Muhammed aleyhisselamı müjdeleyince, havarileri, Onun ümmetinin nasıl olacağını sual ettiler. Hazreti İsa şu cevabı verdi: "Bizden sonra gelecek ümmet, âlim, hakim, takva ehli iyi insanlardır. Allahü teâlâdan gelen az rızka razı olacaklar. Allahü teâlâ da, onların az ameline razı olacaktır." Kur'ân-ı kerîmde meâlen, "Allahü teâlâ, o takvâ sâhiplerini sever" buyuruldu. (Âl-i İmrân sûresi: 76) Peygamber efendimiz de; "Yâ Rabbî! Bana ilim, hilm, takvâ ve âfiyet ihsân eyle" duâsını çok söylerdi. Muhammed Hâdimî hazretleri bu hadîs-i şerîfi açıklarken, duâda geçen ilimden maksat faydalı ilim, yâni îmân, ibâdet, amel ve ahlâk bilgileridir. Hilm ise, yumuşaklık demektir. Âfiyetten murâd, dînin ve îtikâdın, bozuk inançlardan, işlerden, nefsin isteklerinden, kalbin vesvese ve şüphelerinden, bedenin hastalıklarından kurtulmasıdır demektedir. Âyet-i kerimelerde buyuruldu ki: "Takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan Cennete koşun." (Al-i İmran 133) "Ey insanlar, sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en üstününüz, takvada en ileri olanınızdır." (Hucurât 13) Hadis-i şerifte de "Rabbiniz bir olduğu gibi, babalarınız, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arab'ın Acem'e, (Arap olmayana) Acem'in Arab'a üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir" buyuruldu. Ebû Bekr Kettânî hazretleri buyurdu ki: "Takvâ sâhibi; nefsinin isteklerine uymayan, İslâmiyetin emirlerine tam uyan, yakîn ile huzur bulan, tevekkül direğine dayanan kimsedir." Evliyânın büyüklerinden Seyyid Ebü'l-Vefâ hazretleri buyurdu ki: "Takvâ bir ağaçtır. Bu ağacın kökü Peygamber efendimizdir. Budakları Sahâbe ve Tâbiîndir. Meyvesi ise sâlih ameldir." Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr