Çok düşünür ve çok ağlardı

A -
A +

Allah korkusundan çok ağlayanlardan biri de Hazreti Ali idi. Hazreti Muâviye, hazreti Ali'yi çok severdi. Dırar radıyallahu anha, "Bana, Hazreti Ali'yi anlatır mısın?" dedi. Bunun üzerine Dırar hazretleri şunları anlattı: "O ilim ve marifette o kadar ileride idi ki, onun bu hususlardaki bilgisini kimse ölçemez. O İslâm dinini yaşamakta ve yaymakta en güçlü bir insan, gerçeği kesin ve açık olarak konuşan, adaletle hükmeden, her tarafından ilim ve marifet fışkıran, her yanından hikmetler akan dünyanın cazibelerine kapılmayan, gecenin karanlığı ile anlaşan ve tenha yerlerden hoşlanan, çok düşünen ve çok ağlayan, kendi akıbetinden korkarak ellerini oğuşturup hayretler içinde sağa ve sola dönen, kendi kendini kınayan, süslü kumaşlar üzerine, kaba elbiseleri tercih eden, sofrada bulduğu ile yetinen, âdeta bizden birisi imiş gibi sorularımızı cevaplandıran, davetlerimize katılan bir insandı. O, gülümsediği vakit dişleri inci daneleri gibi parlar, din bilginlerine saygı gösterir, yoksulları severdi. Haksızlıkta güçlülerin kendisinden yardım görme ümidi olmaz, zayıflar da adaletinden ümit kesmezlerdi. Bazı geceleri sakalını eline alır ve yolarcasına toplayarak mihrabında sabahladığına bizzat kendim şahidim. 'Aman ya Rabbi, aman ya Rabbi' diyerek üzüntülü bir şekilde ağladığını ve; 'Ey dünya, sen mi bana yöneldin, yoksa ben mi senin peşindeyim? Yazıklar olsun bana, seni ebediyen terk ediyorum, artık bana dönmene imkân yok. Ey Ali, ömrün kısa, yaşayışın hakir, tehlikelerin ise çok büyük. Bu uzun ve yalnız yolculukta, bu azıcık azık ile ne yapacaksın?' der ve ağlardı. Bütün bunları şu anda görür gibiyim, dedi." Bunları dinleyen Hazreti Muâviye akıttığı gözyaşları ile oradakileri de ağlattıktan sonra; "Cenab-ı Hak, Ebû'l-Hasan'a rahmet etsin. Vallahi, o, senin anlattığın gibi bir zat idi. Ey Dırar, senin ona olan hasretin nasıldır?" diye sordu. Dırar; "Gözünün önünde evladı boğazlanan bir babanın elem ve hasreti gibidir" dedi, gözyaşlarını tutamayarak talebesi Saîd bin Cübeyr ile birlikte hüngür hüngür ağladılar... Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.