"Ey uyuyanlar, uyanın!"

A -
A +

Hazreti Ebû Bekir, Hazreti Osman'ı Resûlullah'ın huzûruna götürdü. Peygamber efendimiz Hazreti Osman'a şöyle buyurdu: "Yâ Osman! Hak teâlâ seni Cennete misâfirliğe dâvet ediyor. Sen de icâbet eyle (kabul et). Ben bütün insanlara hidâyet rehberi olarak gönderildim." Hazreti Osman, Resûlullahın yüksek hâlleri ve güler yüzle söylediği sözler karşısında kendinden geçip, büyük bir şevk ve teslimiyetle Kelime-i şehadet getirip Müslüman oldu. Sonra da daha önce Şam'a gittiği sırada gördüğü bir rüyâyı şöyle anlattı: "Ya Resûlallah! Biz Muân ile Zerkâ denilen yer arasındaydık, bir ara orada uyumuştuk. O sırada; "Ey uyuyanlar! Uyanın! Ahmed Mekke'de zuhûr etti" diye nidâ eden bir ses işittik. Mekke'ye gelince de sizin Peygamber olarak gönderildiğinizi öğrendik." Hazreti Osman Müslüman olduktan sonra, diğer Müslümanlar gibi o da çeşitli işkencelere uğradı. Bilhassa amcası tarafından çok işkence yapıldı. Müslüman olduğu için amcası, onu iple belinden ağaca bağlayıp, yoruluncaya kadar kırbaçla döverdi. O bütün bu işkencelere sabreder hep Kelime-i şehâdet okurdu. Müslüman olduktan sonra, Peygamberimizin kızı Rukayye ile evlendi. Peygamberimizin kızları Rukayye ve Ümmü Gülsüm daha önce Ebû Leheb'in oğulları Utbe ve Uteybe ile nişanlanmışlardı. Peygamberimiz, insanları Müslüman olmaya dâvete başlayınca, Ebû Leheb düşmanlık etmeye başladı. Oğulları da düşmanlık edip, Resûlullah'ın kızlarını almaktan vazgeçtiler. Böylece Resûlullah'ı sıkıntıya düşürmek istediler. Bunun üzerine vahiy gelerek Rukayye Hazreti Osman'a nikah edildi. Hazreti Osman Müslüman olunca, müşrikler tarafından yapılan işkencelere uzun zaman tahammül edip, Habeşistan'a hicret etmeye izin verilince hanımı Rukayye radıyallahü anhâ ile Habeşistan'a hicret etti. Böylece Habeşistan'a ilk hicret eden Müslümanlardan oldu. Bir müddet sonra Mekke'ye dönüp, ikinci olarak tekrar Habeşistan'a hicret etti. Bu ikinci hicretten sonra da Mekke'ye dönüp, son olarak Medîne'ye hicret etti. Böylece dîni uğruna üç kere hicret etti. Hazreti Osman, Peygamberimizin vahiy kâtiplerindendi. Güzel yazar, güzel konuşur ve çok kuvvetli bir hatipti. Dâimâ Kur'ân-ı kerîm okur, ondan çeşitli meseleler çıkarırdı. Kur'ân-ı kerîmi hıfzı (ezberi) çok kuvvetliydi. Namazda bir rekatte bütün Kur'ân-ı kerîmi okuyan dört kişiden biri de odur. Çok okuduğu için iki mushaf elinde eskimiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.