Hastalık, ölümün habercisi!

A -
A +

Allah adamları, hasta olduklarında Cenab-ı Hakka yönelişleri daha da artardı. Dünya ile alâkayı kesip tamamen Allah'a müteveccih bulunurlardı. Her hastalığın ölümle neticelenmesi ihtimalini göz önünde tutarlar, âhirete tövbesiz, âsi bir kul olarak gitmekten son derece korkarlardı. Hasan bin Sinan hazretleri, günün birinde hastalanıp yatağa düşmüştü. Geçmiş olsuna gelen arkadaşları ona, "Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sormuşlar. O da, şu karşılığı vermiş: "Cehennemden necat bulursam, iyiyim." Ziyaretçiler, "Bir şey arzu ediyor musunuz?" demişler. Buna da şu karşılığı vermiştir: "Evet, ölmezden evvel sabaha kadar namaz kılmak ve istiğfar etmekle ihya edebileceğim uzun bir gece arzu ediyorum." Rebi' bin Haysem hastalandığı zaman, "Bir hekim getirelim mi?" diye sormuşlar. Biraz sükûttan sonra şu karşılığı vermiştir: "Hayır, bir hekim çağırılmasını istemiyorum. Vade dolduğunda hekimin faydası olmaz. Hani Ad kavmi? Hani Semud, hani Eshab-ı Ress? Hani bunların arasındaki pekçok kavimler? Bunların hepsi, tabib ve hekimleri olduğu halde, ölmediler mi?" Mugîret'ül-Harrâz hastalandığı zaman, gelen ziyaretçileri: "Kendinizi nasıl buluyorsunuz?" diye sormuşlar. O da şu karşılığı vermiştir: "Kendimi, günahkârlığını itiraf eder buluyorum." Ziyaretçiler, "Canınız bir şey istemiyor mu?" demişler. Bunu da şöyle cevaplandırmış: "İstiyor; ölmezden evvel Rabbimin hoşlanmadığı her şeyden tövbe etmeyi." Vüheyb bin el-Verd hastalandığı zaman, Mekke Emiri, Hristiyan bir hekimle onun ziyaretine gelmiş. Hekim, "Neyin var?" diye sormuş. Vüheyb; "Neyim olduğunu sana söylemekten Allah korusun" karşılığını vermiş. Etrafındakiler, "Derdini bize söyle de, biz ona söyleyelim" demişler. O da; "Sübhânallah, sizin nasıl aklınız var? Rabbimi, Rabbimin düşmanına şikâyet etmemi mi istiyorsunuz? Lütfen beni rahat bırakın!" demiştir. Süfyan bin Uyeyne anlatıyor: "Fudayl bin İyâd hastalandığı zaman, onu ziyarete gittik. Bize dedi ki: "Eğer ziyaretime gelmemiş olsaydınız daha memnun olacaktım. Çünkü, Rabbimden size şikâyetçi olurum diye korkuyorum." Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.