İnsana verilen değer

A -
A +

Cenab-ı Hak, insanoğluna değer vermiştir. Diğer canlılardan insanları ayrı tutmuştur. Herşeyi insanın emrine vermiştir. İnsanların ahiret hayatı da vardır. İslamiyet, insanların öldükten tekrar yaratılıp, sonsuz yaşıyacaklarını, hayvanların ise, kıyamette hesaplaştıktan sonra, yok olacaklarını bildiriyor. İnsanlara ebedî hayat vaat ederek, hayvanlardan ayırıyor. İnançsızlar ise, hayvanlar gibi, ebedî hayattan mahrûm kalmağı beğeniyorlar. Bugün, fabrikalarda binlerce ilâc, ev eşyâsı, sanâyi ve ticaret maddeleri, elektronik âletler, harb vâsıtaları yapılıyor. Bunların çoğu, ince hesaplardan, yüzlerce tecrübeden sonra elde ediliyor. Bunlardan birine dahî, kendi kendine var oldu diyorlar mı? Bunların bilerek ve istiyerek yapıldıklarını söylüyorlar ve hepsinin bir yapıcısının bulunması lâzımdır diyorlar da, canlılarda, cansızlarda görülen ve her asırda, daha yenileri, daha inceleri keşf edilen ve çoğunun yapısı henüz anlaşılamayan milyonlarca maddenin ve hâdisenin kendi kendilerine tesâdüfen var olduklarını söylüyorlar. Bu ikiyüzlülük, koyu bir inâddan veya açık bir ahmaklıkdan başka bir şey değildir. Rusya'da komünizm döneminde bir öğretmen, ders arasında, "Ben sizi görüyorum. Siz de beni görüyorsunuz. O halde, biz varız. Karşıdaki dağlar da var. Çünkü, bu dağları da görüyoruz. Yok olan şey görünmez. Görülmiyen şeye var denilmez. Bu sözüm, bir fen bilgisidir. İlerici, aydın olan kimse, fen bilgisine inanır. Gericiler, bu varlıkların bir yaratıcısı olduğunu söylüyorlar. Bu yaratıcının var olduğuna inanmak yanlışdır. Fenne uygun değildir. Görülmiyen şeye var demek, gericilikdir" deyince, bir Türkmen çocuğu söz istiyerek: "Bunları akıl ile mi söylüyorsun?" diye sorar. Evet, cevabı verince, sende akıl olduğuna inanmak, bunları akıl ile söylediğini kabûl etmek fenne uygun değildir. Çünkü, aklın olsaydı, görürdük" der. Öğretmen, bu haklı söze cevâb veremeyip, mağlûbiyetinden hâsıl olan öfke ile, çocukcağızı, tekme tokat dershâneden dışarı atar. Çocuk bir daha hiçbir yerde görülememiştir. Hazret-i Alî buyurdu ki: "Müslümanlar, âhirete inanıyor. Kitapsız kâfirler, inkâr ediyor. Tekrâr dirilmek olmasaydı, inanmıyanlar birşey kazanmaz, Müslümanlar da, zarar etmezdi. Fakat, kâfirlerin dediği olmayınca, sonsuz azâb çekeceklerdir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.