Kavminin azgınlığı gittikçe artıyordu

A -
A +

Nuh aleyhisselam, her gün kavminin toplu bulundukları, hep birlikte oturdukları yerlere gider, onları, Allahü teâlâya ibadet etmeye davet eder, putlara tapmaktan, günah işlemekten uzak durmalarını söylerdi. Her defasında, kavmi ona hücum eder, bayıltıncaya kadar dövüp, ayaklarından çekerek, mezbelelik yerlere atarlardı. O insanlara nasihat verdikçe, insanlar ona daha çok saldırır, hatta kadınlar ve çocuklar da taş atarlardı. Bazen geçeceği yolların etrafına taş yığarlar, yoldan geçerken onu taşa tutarlardı. Azgınlık ve taşkınlıklarında o kadar ileri giderlerdi ki, taşlarlar ve döverler, artık mutlaka ölmüştür diye bırakırlar, mübarek vücudunu eski bir hasır parçasına sarıp, evine atıverirlerdi. Bundan sonra Cebrail aleyhisselam gelerek, yaralarını temizler, tedavi eder, Allahü teâlânın izni ile tekrar sıhhate kavuşurdu. İyileşince Allahü teâlâya hamd ve şükreder, iki rekât namaz kılardı. Namazdan sonra; "Ya Rabbî! İzzetine yemin ederim ki, onlardan bana gelen bela ve musibetler, benim sabrımı artırmaktan başka bir şey yapmıyor" diye duâ ederdi. Kalkıp, tekrar kavmine varır, nasihat ederdi. Böylece seneler geçmesine rağmen, ilk zamanlarda iman edenlerden başka kimse iman etmiyordu. Hz. Nuh'a ve ona iman edenlere karşı zulüm ve eziyetleri de gittikçe artıyordu. Hz. Nuh, peygamberliğini tebliğe başlayalı dörtyüz sene gibi çok uzun bir zaman geçmişti. Bu zaman zarfında Hz. Nuh'un kavmini imana daveti ve kavminin karşı çıkması, hep artarak devam etmişti. Her defasında, kavmine; "Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. Nuh aleyhisselam Onun resulüdür" demelerini söylüyordu. Fakat kavmi, bu sözüne karşılık, Hz. Nuh'un yanına varıp, tokatlıyorlar, dövüyorlar, yüzüne toprak atıyorlardı. Hz. Nuh, kavmine nasihat vermek üzere yanlarına gidip geldikçe, onlara, güneşin, ayın ve diğer yıldızların, belirli bir nizam ve istikamet içinde gökyüzünde hareket etmelerini, yerin ve göğün tabakalarını anlatır, bunların yaratılışlarındaki hikmetlerden ve faydalardan bahsederdi. Bütün bunların, insanların istifadeleri için yaratıldığını, onların hizmetine sunulduğunu, insanların da Allahü teâlâyı tanımak, Ona ibadet etmek ve ahirette sonsuz yaşamak için yaratıldığını haber verirdi. Fakat bütün bu anlatılanlardan hisse alıp uyanacakları yerde, bu kavmin azgınlığı ve taşkınlığı gittikçe artıyordu. Nuh aleyhisselam nasihat ettikçe, onların müşriklikte inat ve ısrarları çoğalıyordu. Her defasında eziyet ve cefa ederlerdi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.