Hadîs-i şerîfte, "El-mer'ü me'a men ehabbe" buyuruldu ki, (Kişi, sevdiği ile berâberdir) demektir. Bu büyükleri seven, onlarla berâber olur. Onlarla berâber olan, şakî olmaktan küfürden ve günâh işlemekten korunmuş olur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "İnsanların yaptıklarını yazan meleklerden başka melekler de vardır. Yollarda, sokak başlarında dolaşırlar. Allahü teâlâyı ananları ararlar. Bunları bulunca, birbirlerine seslenirler. Buraya geliniz, buraya geliniz, derler. Kanatları ile, onları sararlar. O kadar çokturlar ki, göğe varırlar. Kullarının her işini bilici olan Allahü teâlâ, meleklere sorarak: Kullarımı nasıl buldunuz, buyurur? Yâ Rabbî! Sana hamd ve senâ ediyorlar ve senin büyüklüğünü söylüyorlar ve senin ayıplardan ve kusûrlardan temiz olduğunu söylüyorlar, derler. Allahü teâlâ, onlar, beni gördüler mi, buyurur? Hayır görmediler, derler. Görselerdi, nasıl olurlardı, buyurur? Daha çok hamd ederlerdi ve daha çok tesbîh ederlerdi ve daha çok tekbîr söylerlerdi, derler. Onlar, benden ne istiyorlar, buyurur? Yâ Rabbî! Cennetini istiyorlar, derler. Onlar, Cenneti gördüler mi, buyurur? Görmediler, derler. Görselerdi, nasıl olurlardı, buyurur? Daha çok yalvarırlardı, daha çok isterlerdi. Yâ Rabbî! Bu kulların Cehennemden korkuyorlar. Sana sığınıyorlar, derler. Onlar Cehennemi gördüler mi, buyurur? Hayır görmediler, derler. Görselerdi, nasıl olurlardı, buyurur? Görselerdi, daha çok yalvarırlardı ve ondan kurtulmak yoluna daha çok sarılırlardı, derler. Allahü teâlâ, meleklere, şâhid olunuz ki, onların hepsini af eyledim, buyurur. Yâ Rabbî! bunların yanında, filân kimse dünya çıkarı için gelmişti, derler. Onlar benim misâfirlerimdir. Beni zikredenlerle berâberim. Onların yanında bulunanlar da, zarar etmezler, buyurur". Bu hadîs-i şerîf ve yukarıda bildirdiğimiz "Kişi, sevdiği ile berâberdir" hadîs-i şerîfi gösteriyor ki, bu büyükleri sevenler, bunlarla berâberdirler. Bunlarla berâber olanlar, kazançlı olurlar. İşin başı, İslâmiyetin sâhibine uymaktır. Çünkü, bütün işlerin başı ve Sıddîkların birinci istekleri budur. Bundan başkası, boş vehimler ve bozuk hayallerdir.