Modern kölelik özgürlük olarak sunuluyor!

A -
A +

Geçen pazar, "Anneler Günü" idi. Bu münasebetle kadınlarla, kadın hakları ile ilgili pek çok şey yazıldı, konuşuldu. Son yıllarda ülkemizde, kadın hakları, kadınların özgürlüğü ile ilgili konular çok yoğun bir şekilde gündemde tutuluyor. Bütün İslam ülkelerinde, kadın üzerinden dinde operasyon, dinde önemli reform gerçekleştiriliyor. Çok kimse bunun farkında değil. Özellikle Müslüman kadınlar bunun hiç farkında değil. Kadınlara yönelik bu çalışmalar, daha çok medya, sivil örgütler ve İKÖ üzerinden yapılıyor. İslam Konferansı Örgütü'nün toplantılarda aldığı kararların çoğu, İslam ülkelerindeki kadınların, ekonomik özgürlüğü ve kadına uygulanan şiddet üzerinedir. Öyle bir hava veriliyor ki, Müslüman erkekler günde üç öğün kadına şiddet uyguluyor! Burada şiddeti savunacak halimiz yok. Ama bunu sadece, Müslümanlara indirgemek, sanki Hıristiyan ülkelerinde böyle bir şeyin olmadığını ifade etmek insafsızlık, tarafgirlik olur. Bu kadar tarafgirlik de, işin işinde başka şeyler olduğunu gösterir. ÜÇTE BİRİ ŞİDDETE MARUZ Şiddet sadece, Müslümanların değil bütün toplumların meselesidir. Geçenlerde Amerikalı meşhur kadın artist Nicole Kidman, Birleşmiş Milletler'de yaptığı bir konuşmada, "Batı'da, her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor" diyerek bu gerçeği ortaya koydu. Demek ki şiddet sadece Müslüman ülkelerde değil, Batı'da da yaygın. Hem de çok daha fazlasıyla. Çünkü, İslam ülkelerindeki şiddet abartıldığı gibi değil; yüzde beşi geçmez. Aslında bunu onlar da biliyor; bunların esas maksatları; kadın haklarını korumak, kadının huzurunu ve rahatını sağlamak ve kadını şiddetten kurtarmak değil. Bunları paravan yaparak, evinde çocuklarının eğitimi ile ilgilenen, kocasının hizmetini gören rahat ve huzur içinde olan Müslüman kadını sokağa, iş hayatına çekmek. Böylece, ailedeki huzuru bozup inancın, örf ve âdetlerin en güzel şekilde yeni nesillere naklini sağlayan aileyi parçalamak, yok etmektir. Aile yok olunca, dini bozmak, yok etmek daha kolay olacak. Bunların kadınların haklarını korumada samimi olmadıklarının pek çok örneği vardır... Bir zamanlar bir bakanımız, "Avrupa'da yaşayan 450 milyon insandan yüzde 27'si gayri meşru. Avrupa kadının kıymetini bilmiyor, Türk kadını evinin süsü, erkeğin şerefidir" şeklinde bir söz sarf etmişti. Buna, kadın siyasetçilerden ve sözde kadın haklarını savunan örgütlerden büyük tepki geldi! Özel hayata karışılmazmış, kadın evin süsü ifadesi, kadını koltuk, vazo, dolap gibi, evin malı olarak görmekmiş. Bir başkasının tepkisi de, sayın bakanın 'Kadın erkeğin şerefidir' sözüne. Ne günlere kaldık! Sayın bakan, kadının ve ailenin toplumdaki önemini vurgulamak; başka bir ifade ile kadına ve çocuklara sahip çıkmak adına bir söz söylüyor, kadınlarımız teşekkür edeceklerine en ağır şekilde onu suçluyorlar. Modern köleliği özgürlük olarak algılıyorlar! Namusu, şerefi savunmak suç oluyor! Bugün bu insani değerleri savunmayan aksine, serbestlik, özgürlük adına yok eden Batı'nın durumu ortada. Aile yok olmuş, her türlü ahlaksızlık diz boyu. KENDİLERİNE BENZETMEK İSTİYORLAR Batı, ruh ve sinir hastalarının yoğun bir şekilde yaşandığı, intihar olaylarının en önde olduğu ülkeler haline geldi. Bu ülkeler, ruhen tükenmiş bunak, melânkolik, şizofren insanlarla dolu mutsuzluk ülkelerine dönüştü. Aile hayatı yok oldu. Aile, şirket hâline dönüştü. Karı-koca arasındaki aşk ve muhabbetten eser kalmadı. Bütün bunlar niçin oldu? Batı, insan tabiatını zorladı. İnsan neslinin devamı için zorunlu olan kadın erkek ilişkisindeki meşru sınırı kaldırdı. Hâlbuki sınırsızlık hayvanlara mahsustur. İnsana cinsel özgürlük vermek, onları hayvan yerine koymak olur. Batı, Yaratıcının, insanın bedenen ve ruhen sağlıklı olabilmesi için bildirdiği kuralları hiçe saydı. Her türlü aşırılığı ve sapıklığı özgürlük kabul etti. Yanlış tedavi uyguladı. İnsana ilâç yerine zehir şırınga etti. Neticesinde de insanlar, insanlıktan çıktı. Şimdi, değişik kılıflar altında, başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkelerindeki, İslami yaşayışı, aileyi, örf ve âdetleri yıkarak bunları da kendilerine benzetmek istiyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.