Hicretin otuz beşinci senesinde asiler Medîne'ye gelerek, halîfenin evini kuşattılar, Muhâsara, kırk gün devam etti. Hazreti Hasan ve Hüseyin ile Hazreti Talha, halîfe-i müslimînin kapısında nöbet tuttular. Nihayet âsiler, komşu duvarından aşarak içeriye girdiler. Hazreti Osman oruçlu olup, Kur'ân-ı kerîm okuyordu. Âsilerden Mısırlı Gâfiki, Halîfe'nin üzerine atılıp şehit etti. Bu arada hanımı Nâile'nin de parmakları kesildi. Âsiler, Halîfenin evini soydular. Devlet hazinesi olan beytülmâlı da yağma ettiler. Âsiler, Medîne-i münevvereyi kana buladılar. Halîfenin cenâzesi, üç gün defnedilemedi. Nihâyet Zübeyr on yedi kişiyle cenâze namazını kıldıktan sonra, Bakî Mezarlığına defnettiler. Şehit olduğu zaman 82 yaşında bulunuyordu... Hazreti Osman'ın şehit edilme haberi, İslâm ülkesinde büyük üzüntüye yol açtı. Her tarafta büyük bir huzursuzluk ve hüzün başladı. İslâm düşmanları fitne çıkarmışlar, kinlerini kusmuşlardı. Hazreti Osman'ın şehit edildiği zamâna kadar tam bir birlik içinde olan Müslümanlar arasında bâzı kimseler ayrılarak fırkalara bölündüler. Peygamberimizin bildirdiği ve Eshâb-ı kirâmın tâbi olduğu doğru yoldan ayrılmayan Müslümanlar ise, fitneyi yok etmek için büyük gayretler gösterdiler. Doğru yoldan aslâ sapmadılar. Hazreti Osman dâimâ adâletli davrandı. Müslümanların rahatı için büyük titizlik gösterdi. Fitne hareketine birtakım ithamlarla başlayan âsilerin her türlü bozuk iddialarına, iknâ edici cevaplar verip, delillerini gösterdi. Fakat âsilerin maksadı karışıklık çıkarma ve fitne yaymak olduğundan Hazreti Osman'ı şehit ettiler. Onun şehit olmasından sonra Hazreti Ali halîfe seçildi. Hadîs-i şerîflerde Hazreti Osman hakkında buyruldu ki: "Her peygamberin Cennette bir arkadaşı vardır. Benim arkadaşım da Osman'dır." Resulullah, kızı Rukayye'yi Hazreti Osman'a verdikten kısa bir süre sonra, kızına; "Osman bin Affân'ı nasıl buldun?" dedi. "Hayırlı, iyi gördüm" dedi. "Ey cânım kızım! Osmân'a çok saygı göster. Çünkü, Eshâbım arasında, ahlâkı bana en çok benzeyen odur!"buyurdu. Hazreti Osman, hilm ve hayâsıyla meşhurdur. Mârifet ilminde gâyet mâhirdi. Peygamber efendimiz bir defâsında onun için; "Osman'dan gökteki melekler hayâ ederler" buyurdu.